Neredeyse bir ton olan Robot Perseverence’in Mars’taki yeni yaşamının anımsattıkları üzerine…
“Uzay Programı” ve “aya gitmek” demişken…
İkinci Dünya Savaşı sona ermiş fakat iki güçlü ülke arasında Soğuk Savaş devam etmekteydi. ABD ile Sovyetler arasındaki rekabetlerden biri de “uzay” ve “ay” idi. Neil Armstrong (1930-2012) ABD’nin Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’ne (NASA) ait Apollo 11 adlı uzay aracıyla yaptığı Ay yolculuğunda 20 Temmuz 1969 tarihinde Ay’a ilk ayak basan insan oldu. O müthiş olayı ekranlar vasıtasıyla takip eden bir buçuk milyar insandan biriydim, elbette.
Ay serüvenini takiben Armstrong’un ziyaret ettiği mekânlardan biri, Bolivya’nın başşehri La Paz’ın 10 km kadar kuzeyinde bulunan La Valle de la Luna (Ay Vadisi) oldu. Bu vadi, 18.000 yaşında, 5,421m. irtifadaki bir buzul olan Chacaltaya’daydı. Neil Armstrong’dan 50 yıl kadar sonra o mekânda bulunmak unutulmaz bir deneyim oldu. Çünkü… O’nun referansıyla, dünyada ay yüzeyine en çok benzeyen yegâne yerdi.
Dünya tarihine yadsınamaz bir iz bırakan bu yolculukta sağ salim Ay’a ulaşılmış, ayak basılmış, geri dönülmüştü. Bu, dünya halklarının başarısıydı ve (belki Sovyetler haricinde) herkes gururlu ve sevinçliydi. Bu sevincin paylaşılması adına Apollo 11 ekibi, dönemin ABD Başkanı Richard Nixon’ın özel uçağıyla dünya turuna çıkmışlardı. Bu turun ilk durağı Atatürk’ün manevi huzuru oldu. Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve Michael Collins görkemli çelenkleriyle Ankara’daki Anıt Kabir’de minnetlerini, saygılarını sunmaya gelmişlerdi.
Çünkü…
Ay’a yolculuğun gerçekleşmesi şüphesiz binlerce kişinin yer aldığı uzun nefesli bir çalışmaydı. Lakin NASA’nın Apollo 11 projesinde yer alan Arsev Eraslan adlı Türk mühendis, Ay’a atılan ilk adımın arkasındaki en büyük kahramanlarından biriydi. Florida’dan ateşlenen Apollo 11 roketi 3 günlük zorlu bir yolculuk sonrası Ay yörüngesine başarılı bir şekilde tutundu. Apollo 11 mürettebatı bir gün sonra, yani 20 Temmuz 1969 tarihinde Ay yüzeyine indi ve astronot Neil Armstrong, insanlık tarihinin en büyük adımlarından birini attı. Orada geçirdiği 21,5 saatten sonra bilgisayarı bozulan Apollo 11, Arsev Eraslan’ın tek başına geliştirdiği yazılım -uzay programının manüel organizasyonu- sayesinde mürettebatıyla başarılı bir şekilde Dünya’ya dönüş yaptı. 1937 doğumlu Arsev Eraslan, Türkiye’nin ilk uçak mühendisi, Atatürk’ün talimatıyla Paris’e mühendislik eğitimi almaya giden önemli bir bilim insanı Prof. Dr. Necdet Eraslan’ın oğludur. İleri görüşlülüğüne tüm dünyanın hayran olduğu Atatürk o yıllarda, “Çok değil yüz yıla kalmaz insanoğlu Ay’a gidecektir,” demişti.
Eğitim, bilgi, öğrenim bilim, üniversite, öğretim üyesi, rektör, uzay, aya yolculuk… demişken…
1969’da, binlerce yıldan beri kendi küçük gezegeninde yaşayan insanlık için çok büyük bir adım atılmıştı.
Ay yüzeyinde insanoğlunun ilk adımlarını atan Neil Armstrong’un yaptığı yürüyüşte ilk söylediği, tarihe geçen sözü şöyleydi: “(Bir) insan için küçük, insanlık için ise dev bir adım.”