Veteriner Doktor Rafi Kishon İsrail´in gelmiş geçmiş en büyük mizah ustası Ephraim Kishon´un ilk eşinden olan oğlu. Annesi ve babası o henüz bir yaşındayken ayrıldılar. Tutkuyla bağlı olduğu mesleğinin yanı sıra gerek İsrail´de gerekse Avrupa´da babası Ephraim Kishon hakkında konuşmalar yapıyor...

Sohbetimizi, Rafi Kishon’un Tel Aviv’deki veteriner kliniğinde gerçekleştirdik. Söyleşimizin amacı, ilginç bir kişilik olan Rafi Kishon’u tanımak ve babasını bir de ondan dinlemekti. Babası Ephraim Kishon, ailesini anlattığı “My Family Right or Wrong” adlı kitabında, oğlu Rafi’nin bebekliğinden bahsederken yakışıklı, çok zeki ve aktif diye söz ediyor. Büyüyünce gerçekten de öyle biri oldu. Rafi Kishon Doktorasını Almanya’da Heidelberg Üniversitesi’nde yaptıktan sonra bir süre Almanya’da çalıştı. 1989 yılında İsrail’e döndü. Tel Aviv’de bir veteriner kliniğinde çalıştıktan sonra 1992’de kendi kliniğini açtı.

Mikrobiyoloji mesleğini yapan annesinden tıp, bilim ve hayvan sevgisini aldığı için veterinerliğe gönül vermiş. Son yıllarda ise babasından aldığı yeteneğiyle insanlara da şifa veriyor. Nasıl mı? Güldürerek…

Doktor Kishon (ana lisanı olmayan) İngilizce konuşmamıza rağmen sohbet boyunca espriler yaptı.

“Oxford İngilizcesi değil belki ama İngilizce konuşabiliriz. Başbakanımız gibi iyi olmasa da bir bakanımızdan daha iyi konuşuyorum İngilizceyi,” diyerek sözünü ettiği bakanın İngilizce konuşmasını taklit etti. Söz ‘lisan’dan açılınca, sohbetimize İsrail’e göç ettiğinde hiç İbranice bilmeyen babası ile devam ettik.

Ephraim Kishon’un İbranice mucizesi

Ephraim Kishon, Holokost zamanında iki ayrı toplama kampından mucizevi bir şekilde kurtulduktan sonra ülkesi Macaristan’a döndü. Daha sonra orada da rahatı bulamayıp Komünizmden kaçarak İsrail’e göç etti. O zamanlar lisan okulu olmadığı için İbraniceyi zor şartlar altında öğrendi. Müthiş bir azimle, şaşırtıcı bir hızla bu lisanı sadece sökmekle kalmadı, iki sene gibi kısa bir sürede, bir gazetede İbranice dilinde köşe yazıları yazmaya başladı. Daha sonra İbranice yazdığı mizahi hikâyeleri ve sinema-oyun yazarlığıyla dünyaca tanındı.

Oğul Kishon bu konuda babasından duyduklarını şöyle anlattı:

“Babam hiç kimsenin istemeyeceği meşakkatli işlerde çalıştı. Zor ama kısa saatli isler olmasını istedi ki, eve döndüğünde İbranice öğrenmeye zamanı olsun. Okulsuz, öğretmensiz, saatlerini vererek dili kendi başına sözlüklerden öğrendi. Seneler sonra Avusturyalı bir rahip bir gün babama geldi; İbranice öğrenmek istediğini söyledi. Ondan nasıl öğrendiği ile ilgili ipuçları istedi. Çünkü din kitabını orijinalinden İbranice okumak istiyormuş. Babam, “Bence hiç başlama, çünkü bu imkânsız” dedi. Rahip “Sen öğrendin ama” diye cevap verince, “Evet, bana kimse bunun imkânsız olduğunu söylememişti de ondan,” dedi.

Babası Ephraim Kishon’un, “İsrail’de ebeveynler İbraniceyi çocuklarından öğrenir” dediğini hatırlattığımda, “Ben doğana kadar o İbraniceyi gayet iyi öğrenmişti. Bir insanın bir dili yirmi beş yaşında bu kadar hızlı öğrenmesi dünya rekoru olabilir. Daha sonra İbranice yazdığı tiyatro oyunu çok başarılı oldu. Maariv gazetesinde en çok okunan köşe yazılarını babam yazdı” diye yanıtladı.

Kishon’lar ve Mizah

Yaptığım şey çok kolay. Gerçeği söylüyorum. Gerçek komiktir.” Ephraim Kishon

Doktor Rafi Kishon’a söyleşi yapacağımız yer olan kliniğinin yerini telefonda sorduğumda, açık adresi verdikten sonra, “Bulamazsan yoldaki kedilere köpeklere sor, onlar tarif ederler sana,” diye ekledi.

Rafi Kishon, mizah yeteneğini sahnelerde, günlük yaşamında ve mesleğinde kullanıyor. Sohbetimiz sırasında kliniğine gelen hayvanlar ve sahipleri ile iletişimine tanık oldum. Örneğin, ameliyat edilmesi gereken köpeği hakkında sahibinin, “Ameliyat izi kalacak mı?” sorusuna “Merak etme, küçük bir iz kalacak ama yine de yazın rahatlıkla bikini giyebilir” cevabını verdi.

Mizahın yaşamına getirdiği artıları şöyle sıralıyor: “Mizah yaşamı daha çekilir hale getiriyor. Kliniğim tiyatro sahnesi gibi. Mesleğimde, özel hayatımda, insanlarla konuşurken, her olayda işin komik tarafını fark ederim. Söyleyeceklerimi buna dayanarak ifade ederek daha kolay iletişim kurabiliyorum.”

Ephraim Kishon’a nasıl bu kadar başarılı olduğu sorulduğunda, “Yaptığım aslında çok kolay. Gerçeği söylüyorum, gerçek komiktir demiş.” Rafi Kishon, babası gibi düşündüğünü ifade etti.

Baba Kishon genelde yazarak güldürürdü. Söyleşilerde ciddiydi. Başka bir evliliğinden olan iki çocuğuna göre evde ciddiydi ve çok çalışırdı.

“Babam hem arkadaşım hem sırdaşımdı…”

Rafi Kishon babasının hem arkadaşı sırdaşı olduğunu anlatıyor: “Ben doğduktan bir sene sonra annemle babam ayrıldılar. O yüzden babamla hep evin dışında buluştuk. Birbirimize çok yakındık. Güzel bir bağımız vardı. Beni büyütme problemi yoktu. O, işin güzel tarafını yapıyordu. Buluşmalarımız eğlenceli geçerdi. Onun bütün kitaplarını okuyor olmam hoşuna giderdi”

Oğul Kishon mizahı sözel olarak yapıyor

Rafi Kishon, özellikle son senelerde sahnelerde, özel etkinliklerde, babası ile ilgili anılarını anlatıyor. İsrail’den başka ülkelerde de İngilizce ve Almanca babası hakkında konferanslar veriyor.

Ayrıca, İsrail’in değişik şehirlerinde Kishoni yani Kishonlara özgü yeteneğiyle Yahudi ve İsrail mizahından oluşan tek kişilik şovlar yapmakta. Hayvanları, politikacılara benzeterek anlattığı kitabı var.

“Hayvanları çok seviyorum, çünkü Hipokrat değiller. Doğrucudurlar. Sevseler de sevmeseler de bunu açıkça belli ederler. Mesleğim gereği konferanslar verirdim, medya deneyimim vardı. İnsanlar babamı bir de benden duymak istediler. Böylece hem annemden aldığım tıp, bilim, hayvan sevgisi hem de babamdan aldığım mizah yaşamımı dolduruyor…”

Ephraim Kishon - Holokost Kurtulanı Hiciv Yazarı

Yanlış yaptılar, bir mizahçıyı hayatta bıraktılar.” Ephraim Kishon

Ephraim Kishon 2002 yılında yaşam boyu başarısından dolayı İsrail Ödülünü aldığında, onu seçenler tarafından “Holokost ateşinden kurtulan bir ışık” olarak adlandırıldı. Bu ‘ışık’, dünyanın en bilinen, okunan hiciv ustası oldu. Kitapları satış rekorları kırdı, Türkçe dahil birçok dile çevrildi. İki filmi Altın Küre ödülü aldı. Tiyatro oyunları pek çok ülkede sahnelendi. Almanya’da çok iyi karşılanması ise tam bir ironi. Ona, bu konuda ne düşündüğü sık sık sorulurdu. Oğul Kishon, babasının, “Cellatlarımın çocuklarının, benim hayranım olmaları harika bir duygu” diye yanıtladığını belirtiyor.

Toplama kampından satranç sayesinde kurtuldu

Ephraim Kishon, girdiği iki toplama kampının birinden satranç oyunu sayesinde kurtuldu. Oğlu Rafi, babasının bir anısını aktardı: Ephraim Kishon satranç oynayan Nazi subayına yanlış oynadığını söylemiş. Subay kızarak satranç anlatan kitaba göre hamle yaptığını belirterek kitabı göstermiş. Kishon, öyle yazılı olduğunu kabul etmiş ancak kitabın en sonunda o hamle ile ilgili bir düzeltme yapıldığını eklemiş. Subay onu odasına çağırınca sonunun geldiğini düşünen Kishon’a, Nazi subayının satranç hocası olması emredilmiş. Böylelikle hayatı kurtulmuş.”

Ephraim Kishon çektiği acılardan sonra bir hiciv ustası olmayı başardı. Farkında olarak ya da olmayarak, bu şekilde ruhunu korumaya aldı belki de. Oğlu Doktor Rafi Kishon da babasını anlatarak, onu yaşatarak insanları güldürmeye devam ediyor.