Sadece çok sevilen bir kişiye yapılan bir vedaydı… O’nunkisi, muteber, kuvvetli ve derin bir insan hikâyesidir.

Bensiyon Abi’nin son yolculuğu için düzenlenen törende. Hahambaşımız İsak Haleva’nın duası, “Toplumlar sıklıkla böylesi bir yıldıza kavuşamaz” şeklindeki içtenlikli sözleri, 60 yılı aşkın büyük bir dosta duyulan duygu dolu hitabıydı.

Vefatı dolayısıyla gerek basında gerek toplumumuzda gerek insanların birbirine yazdıkları mesajlarda öyle bir Bensiyon Abi yaratmışlar ve ifade etmişler ki, hepsi sanki ‘onu anlatmasaydık olmaz ki’ yarışına girmişlerdi. Bütün bu düşünceler farklı renklerden, farklı seslerden oluşmuş insanlardan gelmiş ve Bensiyon Abi için tam bir Bensiyon Pinto senfonisi yaratmış. Bu senfoniyi öyle güzel yaratmışlar ki bu, bizim için verebileceğimiz en güzel senfonilerden biri oldu.” Bu sözlerle Onursal Başkan Bensiyon Abi’sine veda eden Türk Yahudi Toplumunun Eş Başkanı İshak İbrahimzadeh idi.

Benim için de Bensiyon Abi, onu çevreleyen onca kişiden farksız oldu. İnsan sevgisinin bedenlenmiş haliyle… Portekizli yazar José Saramago’nun, Ölüm Bir Varmış, Bir Yokmuş adlı kitabındaki, Latince “Homo qui pulvis es et in pulverem revertis” sözleri, topraktan geldik, toprağa döneceğiz anlamını taşırken kişiyi değerli, ruhu aydınlık kılan yegâne duygunun sevgi olduğunu anlatır. Aynen Tevrat’ın “komşunu kendin gibi seveceksin” öğretisi gibi…

Yıllar, yıllar önceleriydi: Bensiyon Abi’nin ricası üzerine, babam boş bir deposunu, yeni kurulduğu yıllarda Yıldırım Spor’un kullanımına uygun görmüştü. Oğullarımın da mensubu olduğu Yıldırım Spor’un o günlerinde, kız kardeşimin de aralarında olduğu folklor grubunun çalışmalarını anımsadığım dönem Bensiyon Abi’nin gençlik günlerine ait. Çok sonralarında yurt dışından yeni dönmüş genç bir çiftken, kocamla beni hemen toplumun kalbindeki görevlerimize yerleştirdiğinde, eşi Eti’yle birlikte oluşturduğu kucaklayıcı, birleştirici güce, toplumunu örgütlemeye ant içmiş bir lidere tanık olmuştum.

Bensiyon Abi, benim gibi kapısını çalan, tanıdık tanımadık kim olursa olsun, derdine deva olacak tavsiyelerini esirgemedi. Onu çevreleyen onca kişiden farksız, kişisel de olsa sorunlarımda hiçbir şekilde zaman ayırmaktan, dert ortağı olmaktan, dostça tavsiye paylaşımlarından asla yüksünmedi. O, bütün davalarda öğreticiliğin, liderliğin, şeffaflığın kendine düşen payını ıskalamadı. Toplumunu geleceğe taşıyarak nesillere örnek oldu.

Bir evlat için Baba’ya veda, zorlu bir deneyim. Oğlu Hayim Pinto ailesi adına yaptığı konuşmada, ağabeyi Benjamen’in sözlerine de şöyle yer verdi: “Gemi yavaş yavaş uzaklaştı. Önce bir müzik sesini duymaz olduk, sonra silueti flu olmaya başladı. Derken gemi bir karartı halinde süzülmeye devam etti. Ta ki gemi gözden kaybolana kadar... Birbirimizi duymasak da birbirimizi görmesek de biz hep iskeledeydik. O'nun da güverteden geriye doğru baktığını her zaman içimizde hissediyorduk.”

Benjamen ve Hayim’e örnek bir baba, sevgili Eti’ye muhteşem paylaşımcı bir eş, onurlu bir dünya insanına veda ederken onun ülkesine ve toplumuna yaptıklarını tekrarlamaktansa tek bir cümleyle Bensiyon Abi’me değinmek istiyorum:

O, barışa ulaşmak isteyen, hoşgörüsüzlüğü azaltmaya çalışan, toplumu geleceğe taşıyan, nesillere örnek bir kişiydi. Oğullarının betimlediği gibi, “gemi yavaş yavaş uzaklaştı…” ve gözden kaybolduysa da Bensiyon Abi hep bizimle. Adeta bir martı gibi… Çünkü en fırtınalı havada bile martılar her daim yine denizdedir.

Sonsuzlukta buluşmak üzere, mekânın cennet olsun Kalo Korin oğlu Bensiyon.