Sanat kendine sadece güzelliği dert etmez; dünyada kötü, çirkin var olan her ne ise ona bakar ve bize bizi tercüme eder. Estetik hazzı uyandıran kaynak bakılanda mı bakanda mı? Melekler tamam da şeytana neden ihtiyacımız var? Gözümüzü alamadığımız çirkin ve korkunç imgeler en derindeki gölgemizi hoşnut ediyor olmasın? Alışılagelmiş estetiğe yüz vermeyen, güzelliğin arka kapısından dolanan eserlere bakmak için yola çıkıyoruz: gargoyllar, chimeralar, groteskler…

Klasik dönem heykelleri, çoğunlukla güzel, heybetli, hüzünlü veya mutlu insanların bedenlerinde oyulur; oğlunu kaybetmenin yasına gömülen Meryem Ana, bir kayaya oturmuş denizkızı, tahtına kurulmuş kral… Onlar zariftir, ruhumuzu yumuşakça sarar, hayran bırakır, bizi iyi hissettirir. Hâlbuki iyi hissetmek yetmez. Dünya aynı zamanda kötü bir yerdir; masallar, mitoloji, Hollywood filmleri hep iyi ve kötünün savaşından bahseder. Kötüler de bildiğiniz üzere en hafif tabirle tipsizdir.

Yakın zamanda bir kısmı yanan Notre Dame’ın çatısında, Paris resimlerinin vazgeçilmezleri, bazı “çirkin” heykeller var. Gotik katedrallerin en meşhur elemanları olan bu heykellerin varlığı uzun bir geçmişe dayanıyor. Bu ejderler, canavarlar, mitolojik yaratıklar aslında “korkunç güzeller”; bazıları işlevsel, “gargoyl” olanların işi, binayı en çok yıpratan suyu tahliye etmek… Hayalleri kâbuslara dolayan gargoyl ve arkadaşlarının meraklısı çok ve yeni versiyonları, gelecekte unutulmayacaklarının garantisi…

Çörtenler

Kar ve yağmur sularının binaya zarar vermesini önleyen bu oluklara Türkçede “çörten” deniyor. Bilinen en eski çörten 13.000 yaşında bir krokodil ve Türkiye’de… Ama pek çok sayfada tekrarlanan bu bilginin görselini bulmak mümkün olmadı. Çörten kelimesinin gizemli bir tınısı yok, gargoyl ise korku filmlerindeki kilitli oda misali bol çağrışımlı, merak uyandırıyor. Aslında hayvan şekilli çörtenler Antik Mısır, Yunan ve Roma’da da vardı. Mısır ve Yunan’da sevilen figür aslandı. Ortaçağ mimarları binaları süslerken, geçmiş örneklere baktılar ve çörten uygulamalarını Fransız folkloruyla birleştirdiler. Onların işleri zordu, çünkü gotik katedraller devasa binalardı, güçlü bir drenaj sistemi şarttı.

Anlı şanlı gotik binalara düz boru döşemek dönemin anlayışına göre yakışık almayacağından, vitray, ahşap oyma benzeri diğer tüm iç detaylara gösterilen aynı özenle çörtenler de sanat eserleri gibi ele alındı. Yaratıklar birkaç hayvan veya mitolojik figürün ucu açık kombinasyonlarıydı. Hayvan figürlerinden “maymun” yedi ölümcül günahtan tembelliği, “yılan” kıskançlığı, “kurt” açgözlülüğü, “domuz” öfkeyi, “keçi” şehveti simgeliyordu. Seyrek görülen “aslan” ise kibrin simgesiydi. Sadık bilinmesine karşın “köpek”, aç olduğunda yemek çaldığı için şeytana karşı savunmasızlığı temsil ediyordu.

 

Faydalı bir mimari eleman

Kökeni Fransızca boğaz anlamındaki gargouille’den gelen gargoyllar yarasa kanatlı, uzun boyunlu, ateş püsküren ejderhalardı. Efsaneye göre, “La gargouille”, Rouenlileri tehdit eden korkunç bir canavardı. 600’de Romanus isimli bir papaz, Hıristiyanlığa geçmeleri karşılığında onları canavardan kurtaracağı sözünü vermişti. Romanus, haçla hizaya getirdiği canavarı kazığa bağlayıp yakmışsa da nedense yaratığın başı yanmamıştı. Kasabalılar kelleyi diğer canavarlara gözdağı olsun diye kiliselerine astılar.

Gargoyllar henüz dine girmeyenleri çekmekte kilisenin çok işine yaradı; Hıristiyanlık, potansiyel cemaatini kutsal mekâna çağırırken, bazı pagan figürlerin desteğinden faydalandı. Kiliselerde 13. yüzyılda görünmeye başlayan gargoylların yüzleri gerçek insanlardan alınabiliyor, bir papaz veya hayırseverin yüzü de yaratığa verilebiliyordu. Kanat, boynuz, gaga, insan derken gargoyl ve arkadaşları epey işe yarar seçenek yaratmıştı. İşçilikleri çok incelikliydi, yerde oyulup bittikten sonra binanın cephesine yerleştiriliyorlardı. Çörten vazifesi görmeyen benzer süslemelere “grotesk” deniyordu. İki veya daha fazla hayvanın karışımıysa, o yaratık “chimera” adını alıyordu.

Ortaçağda okuryazarlık, malum olduğu üzere nadir bir durumdu. İncil’deki hikâyeler kilise duvarlarına resmedilirdi. Kilise, cemaate dini anlatmak ve mesaj vermek için mozaik, fresk, heykel gibi araçlar kullanıyordu, yani şimdinin bazı sanat eserleri o dönemin kitle iletişim araçlarıydı desek abartmış sayılmayız.

Binaların cephelerinden meymenetsiz bakışlarla çevreyi süzen canavarlar, şeytanın dünyevi varlığına, insanlığı bekleyen tehlikelere dikkat çekiyordu; neyse ki, şeytan kutsal mekâna sızamazdı, cehennem korkusunun ilacı kilise, devasa heybetiyle inananları korurdu.

En az şeytan kadar ürkütücü canavarlar, mekânı kötü ruhlardan ve inançsız insanlardan koruyan bekçilerdi, istenmeyen ruhları ve kötülükleri savuşturmak için nöbet tutuyorlardı. İnanışa göre gargoyllar geceleri insanlar uykuya daldığında canlanıyor, güneş doğduğunda tekrar taş hâline geliyorlardı.

Notre Dame

Her dönemde sanatçılara ilham veren Notre Dame, 1800’lerde bakımsız bir haldeydi. Korunaklı alanlardaki diğer figürlerden farklı olarak, gargoylların, suyun yıpratıcı etkisi nedeniyle sürekli yenilenmeleri gerekiyordu.

Victor Hugo’nun, Notre Dame’ın Kamburu adlı kitabını bir iddiaya göre, dikkatleri eskiyen katedrale çekmek üzere yazmıştı. Roman işe yaradı ve kral katedrali yenileme girişimini başlattı.

Havadan, sudan ve Fransız devriminden etkilenen gargoyllar 19. yüzyılda Eugène Emmanuel Viollet-le-Duc tarafından restore edildi. 25 yıl süren çalışma yorucu ve yıpratıcı geçmiş olmalı ki, mimar kendini ödüllendirmek için, suretini, yenilenen gargoylların arasına ekledi. Bugün bildiğimiz gargoyl ve arkadaşları 1840’lardaki restorasyon sırasında yapıldı, ortaçağda onların yerinde ne vardı bilemiyoruz.

İki çan kulesinin arasındaki balkona yerleştirilen 56 chimera benzersiz siluetleriyle hafızalara kazındı. Kimi sıkkın kimi vahşi, kimi zarif Notre Dame yaratıkları çok çeşitlilik gösteriyordu: gargoyl, grotesk, chimeradan başka, iki ayaklı ejderler, tüküren gargoyl diye bilinen stryga veya strix...

Ünlü figürlerden stryga kanatları, boynuzları, gagası ve düşünceli haliyle hâlâ en çok resimlenen canavar. 387 basamağı göze alanlar, chimera galerisine çıkıp Paris’in ünlü bekçilerini görebiliyor.

Yenilenen imaj

19. yüzyıldan itibaren gotik mimari yeniden yayılınca, grotesk ve gargoyllar birçok yerde, bina cephelerinde sökün ettiler. İnsanları mekânlara küçük detaylarla bağlama girişimi, 80’lerde Washington’da National Cathedral’de başarılı bir uygulamayla tekrarlandı. Yıldız Savaşları’nın karanlık karakteri Darth Vader gargoylu için çocuklar arasında bir yarışma tertiplendi. Kazanan figür de binada yerini aldı.

90’larda Fransa’daki Bethlehem Şapelini restore eden heykeltıraş Jean-Louis Boistel parçalanan gargoylların yerine gizmo ve gremlin gibi pop kültür ikonlarını kondurdu. Grotesklere fazlasıyla benzeyen bu figürlerin aslında ne olduklarını sadece dikkatli gençler ayırt edebilirdi.

Sanatın içinde

Gargoylları konu alan filmler de yapıldı. 1932 yapımı Maker of Gargoyles’da iki gargoyl şehri yağmalıyor, ardından kendilerini yapan ustayı öldürüyorlardı. 1972 tarihli bir başka filmde şeytan tarafından yaratılan gargoyllar insanlığın başına bela olmaktaydı. Neyse ki, 1990’da bir çizgi filmde şeytani hallerinden sıyrılıp kötülük yapmaktan vazgeçtiler ve iyi kahramanlar olarak popüler kültürde yerlerini alabildiler.

Tiyatro nasıl insanı insana insanla anlatırsa, plastik sanatlar da insanı insana heykelle, resimle, mimariyle anlatır. İnsanlar sevip benimsedikleri nesneleri, tarzları unutmazlar; ortak beğeniler kuşaklar boyunca aktarılır. Sanatın beslendiği damarlardan biri de bu devamlılıktır. Unutulmayanlar zamanın ruhuna uyan değişik formlara bürünerek karşımıza çıkar. Ortaçağda insanları cehennem korkusuyla tir tir titreten canavarlar, 21. yüzyılda epey yumuşamış. İnternette ararken gördüm; Stryga, Denver Havalimanı’nda gelen geçene laf atıp eğleniyordu. İnsanlar da memnundu. Hâlâ korkunçtu ama tatlı ve sivri diliyle gönülleri kazanmıştı. Korku kalkınca her şey güzelleşiyor mu acaba? (İzlemek isteyenler için YouTube bağlantısı aşağıda yer almakta…)

 

Kaynaklar:

http://mentalfloss.com/article/88019/10-fearsome-facts-about-gargoyles

https://www.thevintagenews.com/2018/11/24/gargoyles-of-notre-dame/

https://mymodernmet.com/notre-dame-cathedral-grotesques/

https://tr.wiktionary.org/wiki/%C3%A7%C3%B6rten

https://eksisozluk.com

https://onedio.com/haber/tuhaf-urkutucu-gizemli-36-ornegiyle-sanat-tarihinin-en-korkunc-yapiti-gargoyleler-733383

https://thoughtcatalog.com/jeremy-london/2018/09/gargoyles/

https://www.youtube.com/watch?v=fKVOtx7Blfk