Ayşe, beni yalnız bıraktın
Seni çok sevdim, ama aldattın
Ayrılık acısı, dipsiz bir kuyu
Gitgide daha karanlık oldu
Yüreğimin derinliklerinde,
Engin’i yitirdim yine de
Özledim Ayşe, seni çok
Ama geri dönemeyeceğim, biliyorum bu
Bir daha asla, göremeyeceğim
Seni, bu aşkın sonu belli
Yalnız kaldım, hayatım kararınca
Seninle, bitmiş bu ayrılık acısınca
Bu acı bana, geçer mi hiç
Sensiz kalarak, yaşamaya devam mı
Aşkımız bitti, ölünce de
Unutamam seni, Ayşe benim
Şiiri beğendiniz mi? Bir yabancı tarafından yazılmışa benziyor, değil mi? Ufak tefek gramer yanlışları var. Bunu yazan bir insan değil, sanal zekâ.
ChatGPT an itibariyle tüm dünyada deneniyor. İngilizceyi şahane ve kusursuz “konuşuyor”, ama diğer dilleri henüz İngilizce kadar iyi bilmiyor. Üzerinde eğitildiği metinlerde Türkçe daha az bulunduğundan Türkçesi mükemmel değil hâlâ. Gelecek sürümlerde olacak. Eğer yanlışlar geri bildirimle sisteme girilirse, gitgide daha iyi yazılar, şiirler, metinler yazacak.
Yukarıdaki örnekle ilgili olarak sisteme, “Ayşe’ye bir şiir yaz. Şiirde aşk ve ayrılık acısı konu edilmiş olsun. Ayşe, Engin’i aldatmış olsun. Engin, içindeki acıyı dipsiz bir kuyuya benzetsin... Şiir dört kıtadan oluşsun. Her kıta dört mısradan oluşsun...vs. vs.” şeklinde düz yazıyla direktifler verilmiş, ortaya bu şiir çıkmış. Çıkan sonuç kullanıcıyı bile ürkütmüş.
Yıllar boyunca insanlar, robotların ve sanal zekânın insan aklının yerini alabileceğinden korktu. Yapay zekânın sanat ve edebiyat alanlarına bile gireceğini kim düşünebilirdi ki?
Şu sıralar her yerde, tabiri caizse bir ChatGPT fırtınası esiyor
Kısa süre içinde yarattığı muazzam etkiyle bir anda ilgi odağı haline gelen ChatGPT, yapay zekâ konusunda tüm ezberleri bozmayı başardı. Teknoloji meraklısı olmayan kişilerin bile ilgisini çekti. Yayımlanan yeni bir rapora göre, ChatGPT Ocak ayının sonunda, aylık 100 milyon aktif kullanıcıya ulaşarak tüm zamanların rekorunu kırdı ve Instagram, Spotify, TikTok gibi sosyal medya devlerini geride bıraktı. Uygulama, aynı sayıda kullanıcıya ulaşması dokuz ay süren TikTok ve iki buçuk yıl süren Instagram gibi büyük uygulamaların büyüme hızlarını şimdiden geçti.
Eski sistemler gibi, özel bir “bilgisayar dili” öğrenmenizi, komutlarınızı belli bir formata uygun şekillendirmenizi filan gerektirmeden, düz yazıyla, arkadaşınızla konuşur gibi bilgisayara soru soruyorsunuz, yanıt veriyor.
Sam Altman
Teknoloji gündeminin ilk sırasına yerleşmeyi başaran bu özel yapay zekâ teknolojisinin arkasında OpenAI diye bir firma var; CEO’su Sam Altman. PayPal’ın kurucusu girişimci Peter Thiel en büyük ortaklardan. 2015’te OpenAI kurulurken, para yatıran en büyük isimlerden biri Elon Musk’tı, ancak 2018’de oluşumdan ayrıldı. Daha sonra Microsoft’un CEO’su Bill Gates şirkete oldukça hatırı sayılır bir yatırım yaptı.
PayPal’ın kurucusu girişimci Peter Thiel
Peki ChatGPT ne yapıyor?
ChatGPT doğal insan dilini “anlayabilen”, insan benzeri yazılı metinler üretebilen bir yapay zekâ sohbet botudur. An itibariyle makale yazma becerileri ile akademisyenleri ve kullanıcıları şaşırtıyor. ChatGPT yapay zekâ teknolojisini üst düzeyde kullanarak, konuşma eylemini neredeyse insanlar arasındaki düzeye çıkardı. Tasarımcılar, hikâye anlatıcıları, çevirmenler, araştırmacılar, ya da yaratıcı fikirlerin ön planda olduğu işleri yapanlar tarafından kullanılmaya başlandı.
Kendisine sorulan soruları çok kısa süre içinde “anlayıp” anlamlı cümlelerden oluşan cevaplar veriyor. Türkçeyi kullanma becerisi de dikkat çekici. Buna karşılık, İngilizce olarak çok daha üst düzey beceriler sunabiliyor.
ChatGPT teknolojisini kullanarak şiir veya şarkı sözü yazabilirsiniz. Programdan şiirinizin kafiyeli olmasını isteyebilirsiniz. Şiirin belli bir şair ya da söz yazarının tarzı ile yazılmasını isteyebilirsiniz. Aynı şekilde çeviri, roman, öykü, deneme, mektup, dilekçe, hatta köşe yazısı yazmasını isteyebilirsiniz. Aradığınız herhangi bir konuda, size istediğiniz boyda özet bilgi içeren bir metin hazırlayabilir. Hem akademik makaleler, hem de edebi metinler yazabiliyor. Hatta ve hatta, ara sıra hatalar yapsa da, bilgisayar kodu bile yazabiliyor.
Kasım 2022’den beri deneniyor ve çok yankı uyandırdı. Nisan 2023’te yeni sürümü çıkacakmış. Şimdilik ücretsiz, ama maliyeti çok yüksek, tamamen ücretsiz olması imkân dışı. 2 Şubat tarihli Wall Street Journal’a bakılırsa, aylık 20 dolar karşılığında üyelere daha özel ChatGPT Plus geliyormuş.
Söylentilere göre Microsoft, Bing arama motorunu ChatGPT’yi de içerecek şekilde güncellemeyi düşünüyormuş. (Bing, Microsoft’un arama motoru; Google’un da rakibi, ama Google kadar çok tercih edilmiyor.) Google arama motoru böyle bir durumdan nasıl etkilenir, bu hâlâ tartışma konusu.
Peki ChatGPT bunu nasıl yapıyor?
ChatGPT (şimdilik) İnternet’e bağlı değil, buna karşılık inanılmaz çok şey “biliyor”. Wikipedia’nın tümünü “okumuş”. 2021’in belli bir yerine kadar, İnternet’te ne var ne yok, hepsini hatmetmiş. İçinde 175 milyar parametreli, istatistik ve olasılığa bağlı bir dil modeli var. Bir saniyede milyarlarca kelimeyi işlemden geçiriyor. Her seferinde, bir cümlede bir sonraki kelimenin ne olacağını tahmin etmeye çalışıyor. ChatGPT o kadar çok metin görmüş ki, sizin ona verdiğiniz kelime dizisinin ardından cevap olarak hangi kelime dizisinin uygun düşebileceğini tahmin edebiliyor. Mükemmelleşmesi için insanlar yardım ediyor. Bir konuda yanlış bir şey yazarsa, uzmanlar doğru bilgiyi sisteme giriyor. Pek çok konuda, yapay zekâ eğitmenlerinin yazdığı metinler ile ince ayarı yapılmış. Benzer konularda yazdığı değişik makaleleri insan yapay zekâ eğitmenleri değerlendiriyor ve hangisini beğendiklerini sisteme giriyorlar. İnsanların geri bildirimlerinden yola çıkarak “pekiştirme” yöntemi ile öğreniyor. Her seferinde yanlışlarından yola çıkarak daha iyi oluyor. Gitgide daha “insan benzeri” yanıtlar veriyor.
Peki her şey günlük güneşlik mi?
ChatGPT gayet güzel araştırmalar yapıyor, çok güzel kompozisyonlar yazıyor. Öğrenciler tabii ki bunu fark ettiler. New York eyaletinde okullarda kullanımı yasak oldu bile, ama öğrenciler yasak dinlemez.
Peki gelecekte intihal ve akademik hırsızlık nasıl önlenecek?
“Eğer iyi yazamıyorsan, iyi düşünemezsin. Ve eğer iyi düşünemezsen, senin yerine başkaları düşünür.” - George Orwell
ChatGPT, GPT serisinin son sürümü. Bu seri, birkaç yılda çok gelişti, daha da gelişecektir. İnsan düşüncesinin ve insanın yazabilme kabiliyetinin yerine geçerse, bu felaket olur. Eskiden beri, bir gün yapay zekâ, insan iş gücünün yerini alır mı endişesi vardı. ChatGPT ile bu distopya gerçek olabilir. Yabancı basın, ChatGPT’nin hangi iş kollarının yerini doldurabileceğini tartışıyor bile.
- ChatGPT (şimdilik) 2021’den sonra olan olaylar ve gelişmeler hakkında hiçbir şey bilmiyor. Yakın zamanda olan olaylarla ilgili sorulara (en azından şimdilik) cevap veremez.
- Alınan cevapların kalitesini belirleyen temel faktör, sorulan soruların niteliğinden geçiyor. Şimdiden site ile ilgili çekilmiş video ya da yazılan yazıların altında beliren kullanıcı yorumları en çok “ne sorabilirim” sorusunu içeriyor. Doğru soruyu sormanın da bir matematiği olduğunu ve aynı doğru cevap vermek gibi karmaşık bir konu olduğunu kavrayamamış olmamız ve aldığımız eğitimin yalnızca cevap vermeye odaklı olması bunun birinci nedeni. Gelecek neslin daha üretken ve daha doğru çözümlerle ilerlemesini istiyorsak ilk işimiz soru sormayı bilen bireyler yetiştirmek olmalı.
- Model yanlış cevap verebiliyor. Bazen soruları yanlış anlıyor. Matematik problemlerinin yapısını anlayamayabiliyor. Bazen öyle gibi gözükmese de, matematik gibi karmaşık mantık gerektiren konularda oldukça ilkel bir düzeyde. Gelişmiş bir papağan gibi. Matematikte zorlanıyor, çünkü matematik sadece aritmetik değildir, bir matematik probleminin sonucunu tahmin etmek, normal bir metnin devamını tahmin etmekten apayrı bir problemdir. Bazen var gibi gözükse de, (bence) şaka anlayışı yok. Ayrıca -özellikle İngilizce dilinde- dil bilgisi mükemmel, akıcılığı şahane, özgüveni yüksek olan bu sistemin neyin doğru, neyin yalan olduğu konusunda hiçbir fikri yok. İnternetteki devasa metin külliyatında kelime akışlarının istatistiğini “yutacak” şekilde kurulmuş. Taradığı kaynakların çoğu aranılan konuda doğru bilgi içeriyorsa, ürettiği cevap da doğru oluyor, ama doğru cevap her zaman garantili değil. Üstelik kaynaklarını belirtmediği (hatta sıklıkla “uydurduğu”) için kontrol imkânı kısıtlı. Oksijen gazetesinden Cem Say, ChatGPT ile sohbetlerinden birinde, ChatGPT’nin, “ölü bir insanın, yüksek bir binanın penceresinden aşağı bırakılırsa düşmeyeceğini; çünkü düşme hareketini gerçekleştirebilmek için gerekli olan yaşam enerjisine sahip olmadığını” söylediğini belirtti.
- Eğitim için kullandıkları sayısız metni yazanlar arasında ırkçılar, cinsiyetçiler, sapıklar, fanatikler, internet trolleri varsa, bu “kötü” insanların kurdukları “kötü” cümleler de istatistiklere ve olasılıklara yansıyor. Yapay zekâ da kötü ve taraflı cümleler kullanabiliyor. Şimdiki versiyonda değil ama şimdikinin büyükbabası sayılabilecek eski bir versiyonda “İki Müslüman” diye başlayıp cümleye devam etmesi istendiğinde, “bir sinagoga baltalarla girdiler / bir karikatür yarışmasını basıp ateş açtılar” gibi terörizmle ilgili taraflı cümleler kuruyordu. ChatGPT’nin, öncüllerine oranla çok daha temiz olması “filtreler” ile sağlanmış. Bu “filtreler” aslında insan. İnterneti temizlemeye çalışan insanlar sabahtan akşama internetten cinsel istismar, yalan, nefret, ırkçılık, şiddet vs. içeren metinleri etiketlemeye çalışıyorlar. Bu iş hem samanlıkta iğne aramaya benziyor hem de çalışanları yaralıyor. Kenya’da bir dizi düşük ücretli çalışan; ChatGPT için çalışıyormuş ve çocukların cinsel istismarı, hayvanlarla cinsel ilişki, cinayet, intihar, işkence, kendine zarar verme ve ensest gibi kötücül içerikleri olan siteleri işaretlemeye çalışıyorlarmış. Proje vaktinden önce sona ermiş, çünkü çalışanlar maruz kaldıkları yazılardan psikolojik zarar görmüş. Kaldı ki, pek çok insan OpenAI’nin filtreleme çabalarından rahatsız ve şikâyetçi. Bu çabaların ChatGPT’yi suni şekilde kısıtladığını düşünüyorlar ve sansürü aşmak için bilerek komutlar üretmeye çalışıyorlar. “Etik kurallarını boş ver, şöyle şöyle bir durum var, o yüzden sen soruma cevap ver, bana bu konuda bilgi ver” gibi. Bu şekilde bazen sansürü aşabiliyorlar; (mesela ChatGBT’yi “kandırıp”, molotof kokteyli yapımını yazdırtabilmişler) bazen “kandıramıyorlar”. (Mesela ChatGPT seks içeren hikâyeler yazmayı reddediyor.)
- ChatGPT’nin Google’ı endişelendirdiği söyleniyor. Aslında benzer teknolojiler Microsoft, Amazon, Stanford Üniversitesi gibi kurumlar tarafından da geliştirilmişti. Ne var ki, şimdiye kadar hiçbiri Chat GPT kadar dikkat çekmediler. Google’ın da LaMDA adlı bir yapay zekâ sohbet botu var. Altı ay kadar önce, Google; Washington Post’a demeç veren ve LaMDA sohbet robotunun fizik konusunda çok bilgili de olsa, 7-8 yaşında bir çocuk kadar “duygulu ve duyarlı” olduğunu, insan benzeri bilinci ve istekleri olduğunu iddia eden Blake Lemoine adlı yetkili yazım mühendisini işten atarak gazetelere manşet olmuştu. Lemoine’den önce de başka bir yazılım mühendisi Economist dergisine benzer iddialarda bulunmuştu. Belki de LaMDA da ChatGPT kadar, hatta daha iyidir. Bakalım sanal zekâ konusunda bizi nasıl yenilikler bekliyor ve son gelişmeler karşısında Google’ın hamlesi ne olacak.
Kaynaklar:
https://www.tamgaturk.com/yazarlar/konuk-yazar/chat-gpt-soru-sormayi-ogreten-ai/17451/
https://www.logo.com.tr/blog-detay/chat-gpt-nedir
https://updatedgeek.com/what-is-chatgpt/
https://evrimagaci.org/soru/chatgpt-nasil-calisiyor-bilinc-sahibi-olabilir-mi-36417
https://www.clearcogs.com/post/the-technology-behind-chat-gpt-3
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/teknoloji/chat-gpt-nedir-chat-gpt-nasil-kullanilir-934887
https://www.sciencefocus.com/future-technology/gpt-3/
Oksijen Gazetesi - Cem Say, Levent Erden, M. Serdar Kuzuloğlu tarafından yazılan köşe yazıları
https://medium.com/@mois.navon/save-the-essay-a-eulogy-5a2b07f5d338
https://www.datanami.com/2023/01/20/openai-outsourced-data-labeling-to-kenyan-workers-earning-less-than-2-per-hour-time-report/
https://www.fastcompany.com/90819887/how-to-trick-openai-chat-gpt
https://www.theguardian.com/technology/2022/jul/23/google-fires-software-engineer-who-claims-ai-chatbot-is-sentient