Haber fotoğrafı: Motosikletli postacı, 1912

İngiliz yazar James M. Cain’in ünlü romanı Postacı Kapıyı İki Kere Çalar’da postacı falan yoktur. Cain, zili iki kez çalmanın eski bir gelenek olduğunu, bu ismi geciken adalete ithafen seçtiğini anlatır. Tarihçi Judith Flanders, Viktorya dönemine uzanan bu geleneği şöyle açıklıyor: Postacının ilk çalışı, kapının açılmasını beklemediğini ifade ederken, ikinci çalış evrakın telgraf olduğunu yani şahsa teslim edilmesi gerektiğini anlatır. Telgraf pahalıdır, genelde kötü haber verir, yani kapının ardında bir sorun vardır.

“Postane” kelimesi, 1635’te İngiltere’de posta hizmetlerinin yasallaştırılmasından hemen sonra dolaşıma girdi, ilk izler ise M.Ö 2000’lerde Eski Mısır’da… Firavunlar ülkenin dört bir yanına emirlerini kuryelerle ulaştırırdı. M.Ö 550-330 tarihinde ilk Pers devleti Ahamenişlerin atlı kuryeleri, postaları Susa’dan Sardes’e yedi ila dokuz gün arasında taşıyabiliyordu. Tabii ki bu hizmetten sokaktaki vatandaş yararlanamıyordu.


Doğu’da yollar Bağdat merkezli bir posta sistemine dahil olduğundan,
Cursus publicus Bizans İmparatorluğu’nda daha iyi korundu

M.Ö 3. yüzyıl sonlarında Çinli kuryelerin yaklaşık dokuz mil arayla at değiştirdiği, nehir yolunun da kullanıldığı yazıyor. 14. Yüzyıl sonuna kadar bu zahmete resmî belgeler için girilmekteydi. 15. Yüzyıl başlarında ticari ve şahsi yazışmaları ileten özel postaneler ortaya çıktı. Herhalde başarılıydılar ki Marco Polo, gördüklerini anlatılarına eklemişti. Dünyanın öte tarafına göz atarsak, Kolomb öncesinde atlarla tanışmadıklarından, Maya ve İnkalarda posta işi, yayalara kalmıştı.

Geniş bir alana yayılan Roma’nın karmaşık askeri ve idari sistemini yollar ayakta tutuyordu; imparatorluğa yakışır ulaşım ağının adı Cursus Publicus idi. Yerel yönetimlerce idare edilen postaneler, özel mülkiyete ait dinlenme evleri, kuryelere güvenli yolculuk imkânı sağlamaktaydı, hatta suiistimali önlemek için bir teftiş sistemi mevcuttu. Daha sonra hızlı atlar veya katırların dışında, toplu sevkiyatlar için sağlam öküzler kullanılmaya başlandı.

Cursus Publicus sistemi 6. yüzyıla kadar büyük ölçüde sağlamdı, kalıntılar 9. yüzyıl başlarına kadar dayandı. Avrupa’nın giderek parçalanması, güzergâhtaki halkların sistemin masraflarını karşılayamaması sonucunda yollar yok oldu. Yine de 19. yüzyıla kadar Avrupalı haberciler 24 saatte 170 milden fazla yol alabiliyorlardı.


Köy postası, 1914

Ortaçağ
Avrupa’da Karolenj krallığının saltanatı 987’de bittikten sonra yüzyıllar sürecek karışıklıklar başlamıştı. Parçalanmış kıtadaki merkezi otorite eksikliği nedeniyle posta sistemi yürümüyordu. Bunun yerine belediye, tarikat veya üniversiteler kendi sistemlerini oluşturmaya başladılar. Ortaçağda uluslararası ticaret gelişmiş, ticari yazışmalar artmıştı. İtalyan şirketleri dönemin en yaygın ve düzenli posta sistemini kurmuştu. Kabul koşulları, ödeme tarifeleri, zaman çizelgeleri, güzergâh, konaklama gibi temel kurallar belirlendi. Venedik ve Konstantinopolis arasındaki tek bağı İtalya sağlıyordu. Bu ticari yazışmaların önemi, 1300’lerde Pers kralının İtalyan kuryelere serbest geçiş hakkı tanımasından anlaşılabilir.

Ortaçağ sonlarında kurumsal posta sistemleri önemli bir ücret karşılığında şahıslar arasındaki mektupları da taşıyordu. Başlangıçta şahsi mektuplar nadirdi, çünkü okuryazar sayısı azdı. 15. Yüzyıl sonunda matbaanın bulunması ve eğitimin yaygınlaşması, hizmeti etkiledi. Talep artınca mektup taşımak kârlı bir iş haline geldi ve özel teşebbüs devreye girdi. Bazı aileler ulusal ölçekte posta organizasyonları kurdu. İtalyan Thurn ve Taxis aileleri Habsburg imparatorlarının himayesi altında, geniş bir posta ağı kurdu. 16. Yüzyıl boyunca 20.000 kuryeyle Avrupa’nın büyük bir kısmını kapsayan hızlı ve kârlı bir sistem yürüttüler.

Bu sistem Almanya’da 1867’ye kadar işletilirken, Avrupa’da ulus devletler yükselişteydi. Devlet kontrolünde ulusal posta sistemleri başlamıştı. XI. Louis, 1477’de Fransa’da 230 atlı kuryenin çalıştığı bir Kraliyet Posta Servisi kurdu. 1516’da VIII. Henry Londra’dan çıkan ana yollarda posta hizmetini yönetecek bir Posta Şefi atadı. Kamuya hizmet amacı taşımayan ve dar kapsamlı sayılabilecek bu hizmet bile gayrı resmi yazışmanın artmasıyla sonuçlandı. Kâr görülünce özel posta taşınması 1600’lerde yasallaştırıldı, ancak kamu hizmetinin temeli, postanelerin kurulduğu 1627 yılına kadar oluşturulmadı.


1815 tarihli
cabinet noir karikatürü. Postane bünyesinde çalışan sansür bölümüne Fransa’da cabinet noir denirdi

Devlet tekeli
Britanya ve Fransa hem güvenlik hem gelir avantajı gerekçeleriyle postayı devlet tekeline alma niyetindeydi. Ancak Britanya kraliyet sisteminin kapsamadığı rotalarda özel posta hizmetine izin veriyordu. Fransa 1672’de, posta hizmetlerini devletleştirdiğini ilan etse de bazı özel girişimlere izin verildi, 1719’da en önemli rakip olan Paris Üniversitesi, büyük bir tazminat karşılığında ayrıcalıklarından vazgeçti.

Özel girişimciler işin ucunu bırakmamıştı. Londralı William Dockwra 1680’de Penny Post’u kurdu. Mektuplar ön ödemeli alınıyor, adres ve tarihi gösterecek şekilde damgalanıyor, bir saatte yerine ulaşıyordu. Dockwra’nın organizasyonu o kadar başarılı oldu ki, devlet tekelini ihlal ettiği gerekçesiyle dava edildi ve 1682’de kapatıldı, ancak devlet eliyle tekrar açıldı. Benzer durum Fransa’da da yaşandı. Devlet, girişimci Claude-Humbert Piarron de Chamousset’ye tazminat ödeyerek posta hizmetini devraldı.

18. Yüzyıl sonlarında İngiltere’deki ekonomik büyüme, hızlı ve nitelikli hizmete yönelik talebi artırdı. 1765’te başlayan yol inşaatları sayesinde atlı kuryelerin yerini posta arabaları alıyordu. Başlangıçta hızları saatte 6 veya 7 mildi. Yolların ve araçların iyileşmesiyle, 1830’larda bu hız saatte 10 mile çıktı. 18. Yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl başında Avrupa’nın büyük şehirlerinin çoğunda posta hizmetlerinde büyük ilerleme kaydedildi. Amerika Birleşik Devletleri’nde 1789’da 75 postane vardı, 40 yıl sonra bu sayı 8.000’i buldu. Britanya’da ilk demiryolu postaneleri 1838’de açıldı. Yüzyılın sonunda birçok Avrupa ülkesi, ABD ve Hindistan’da aynı hizmetleri veren karmaşık bir ağ kurulmuştu.


Koloniler ve İngiltere arasında hızlı bir posta hizmeti kuran Benjamin Franklin, 1775’te posta genel müdürü oldu

Rowland Hill, postacılığın kilometre taşlarından biri kabul edilir. Nakliye ücretinin toplam maliyette önem taşımadığını, mesafeye dayalı karmaşık hesaplamaların gereksiz olduğunu gösterdi. Hill’in çözümü, mesafeye bakmadan belirlenen posta ücretinin postaneden alınacak yapışkan pullarla ödenmesiydi. Hill’in basit sistemi 1840’ta uygulamaya konuldu ve birçok ülkede kabul gördü.


Herodot’un Yunan-Pers savaşındaki Pers kuryeleri için kullandığı ifade, ABD posta servisinin sloganı olur: “Ne kar, ne yağmur, ne sıcak ne de gecenin kasveti kuryeleri yolundan alıkoyar.”

Tarihin en ünlü posta hizmetlerinden biri muhtemelen Pony Express’ti. ABD’nin doğu ve batı kıyıları arasındaki rotayı inanılmaz bir hızla aşan atlılar, teslimatı 10 güne düşürmüştü. Günümüzdeki jokeyler gibi, genç ve kısa boylu erkekler tercih ediliyordu. En genç binici 14 yaşındaydı. O kadar başarılıydılar ki, yalnızca 1 posta çantasını kaybettiler. Ancak, Pony Express 18 ay faaliyette kalabildi ve 200.000 dolar zararla 1861’de kapandı.

Mektuplar 20. yüzyıl başlarında kanat takabildi, doğaldır ki havacılık kara taşımacılığına açık ara fark attı. İlk Amerika kıtalararası havayolu postası uçuşu 1920’deydi.


Mary Field, ABD posta servisinde işe giren ikinci kadın ve ilk siyah çalışandı

Buralar
1541’e kadar Osmanlı’da ulaklara, gerekirse köylünün elinden istediği yiyeceği veya hayvanı bedelsiz alma ayrıcalığı verilmişti. Şikâyetlerle baş edemediler ki sonra beygir alımlarına sınır getirildi. Hızlı koşmalarıyla ünlü ulaklara “peyk” denirdi. Zayıf ve çevik peyklerin bir günde Topkapı Sarayından Silivri’ye kadar gidip gelebildikleri, kemerlerindeki çıngıraklar sayesinde kalabalıktan sıyrıldıkları söylenir.

Batılılaşmayla birlikte Tanzimat Fermanı ertesinde, 1840’ta Posta teşkilatı kurulmuş, ilk postane İstanbul’da Yeni Camii avlusunda açılmış. 1855’te ayrı bir Telgraf Müdürlüğü kurulmuş. 1871’de hizmetler birleştirilmiş. Uluslararası posta şebekesi 1876 tarihli… Koli ve havale işlemi 1901’de başlamış. 1909’da ilk telefon santrali hizmete girmiş. Kurum 1913’te Posta, Telgraf ve Telefon Umum Müdürlüğü adını almış.

Birinci Dünya Savaşının ardından ülkenin işgale uğraması sonucunda, İstanbul’daki Telgraf Merkezi, İngilizlerin eline geçmiş. Kurtuluş Savaşında millî güçler yeni bir haberleşme örgütü kurmuş. İlk postane, meclis bahçesinde bir çadırda faaliyete geçmiş ve “Büyük Millet Meclisi Hükûmeti Posta ve Telgraf Merkezi” ibaresiyle ilk posta damgası kullanılmış. Atatürk, 1922 yılında “Bu savaşı nasıl kazandınız?” sorusuna “Telgraf telleriyle!” cevabını vermiş.


50’li yıllardan köy postacısı


Erken Cumhuriyet döneminde mesleki eğitime verilen önemin sonucu, 1943’te açılan Posta Meslek Okulu 1952’de kapatıldı. PTT ilk önce İçişleri Bakanlığına, 1933’te Bayındırlık Bakanlığına, 1939’da Ulaştırma Bakanlığına bağlandı. Sonrasında o kadar çok kurum ve kanun adı geçiyor ki, okurken kaybolmak mümkün... 2017’de devlete ait hisseler Türkiye Varlık Fonuna devredildi. 2018’de 216 milyon lira kâr eden PTT, 2019’da 1 milyar 218 milyon, 2020’de 741 milyon lira zarar etti.

Türkiye’de bir veriye ulaşmak imkânsız olduğundan, yazı boyunca mesafeler mil… Kuryeler 50-100 mil araba sürüyor, 15-20 mil yürüyormuş. Bizim Postacıların günde ne kadar yürüdüğü sorusunu, Google sağlık için gereken adım sayısını vererek cevaplıyor. 2023 Temmuz’unda, İzmir’de 42 yaşında bir postacı beyin kanaması geçirip vefat etmiş. 2022 tarihli habere göre, günde 100 posta kotasını doldurmak zorunda olduklarından yemeğe vakit bulamıyorlar. Ölümlü kazaları dikkat çektiği için motokuryeler göz önünde: Türkiye’de 2022’de 58, 2023’te 68 kurye hayatını kaybetti. Haftalık yasal çalışma süresi 45 saat ancak, günde 15-16 saat motor üzerindeler. Yükler önemli…

Kapıda eş-dost mektupları yok, sevinemiyoruz; kutuya bırakılan zarfların içinden hep borç çıkıyor. Kapılar iki kere çalınıyor. Açasımız yok. Paketler kapıya varıyor da ne pahasına…



Diziler olmasa
İngiltere’de 1999 ve 2015 yılları arasında yüzlerce postane çalışanı, Horizon diye bir yazılım programının hatası yüzünden suçsuz yere hüküm giydi. Hatta Mr. Bates Postaneye Karşı dizisinde haksız yere hırsızlıkla suçlanan 700 kişinin hikâyesi işlendi. Yetkililerin baskıcı tavırları, bürokrasinin ve devletin kurumsallaşmış şiddeti yüzünden suçlanan insanların çektiği acılar dizi sayesinde izleyicilere ulaşabildi.

Çantadaki bebekler
Ocak 1913’te ABD’deki postaneler büyük koli ve paketleri kabul etmeye başladı. Ancak posta yoluyla nelerin gönderilip gönderilemeyeceğine ilişkin düzenlemeler belirsizdi, insanlar da bunu fırsat bilerek sınırlarını zorlamaya başladı. Ohio’lu bir çift olağanüstü bir teslimat yaptı: oğulları. Ailesi pula 15 sent ödeyerek çocuğu postacıya teslim etti; çaresiz postacı da çocuğu yaklaşık bir mil ötedeki büyükannesine bıraktı.


Çok sayıda yoksul aile, çocuklarını akrabalarına göndermek için postanenin kapısına dayandı. Bir çocuğu demiryolu postası ile göndermek için pul almak, tren bileti almaktan daha ucuzdu. Aslında ebeveynler çocuklarını yabancıya teslim etmiyordu; kırsal bölgelerde, aileler postacılarını tanıyordu. Yoksulların saltanatı 7 yıl sürdü, Haziran 1920’de postane yetkilisi, çocukların “zararsız canlı” olarak sınıflandırılamayacaklarını belirterek başvuruları reddetti.

Kaynaklar:
https://www.tokihaber.com.tr/dosya-haber/bitmeyen-yolculuk/
https://www.britannica.com/topic/postal-system/History
https://www.birgun.net/makale/postaci-kapiyi-iki-kere-calar-498154
https://www.evrensel.net/haber/495494/asiri-sicaklar-olum-getirdi-ptt-emekcisi-berran-kirmizigul-calisirken-yasamini-yitirdi
https://kuryehaklari.org/wp-content/uploads/2023/01/2022-Moto-Kurye-Olumleri-Raporu.pdf
https://www.quora.com/On-average-how-many-miles-per-day-does-a-mail-carrier-drive-per-day
https://www.smithsonianmag.com/smithsonian-institution/brief-history-united-states-postal-service 
180975627/#:~:text=In%201775%2C%20before%20the%20Declaration,of%20the%20new%20government%20itself.
https://medyascope.tv/2022/04/21/cumhurbaskanligina-bagli-turkiye-varlik-fonuna-devredilen-sirketler-zarar-ustune-zarar-ediyor-yaptiklari-zamlar-halka-yansiyor/
https://www.hived.space/blog/a-brief-history-of-postal-services#:~:text=The%20very%20first%20traces%20of,system%20of%20couriers%20on%20horseback.
https://en.wikipedia.org/wiki/Post_office#:~:text=The%20British%20Postal%20Museum%20claims,were%20used%20to%20carry%20mail.
https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/posta-telgraf-ve-telefon-idaresi
hptt/#:~:text=Osmanl%C4%B1%20Devleti’nde%20ilk%20d%C3%BCzenli,y%C3%B6relere%20ula%C5%9Fabilen%20posta%20hizmeti%20demekti.