Haber Fotoğrafı: “La Bestia”nın birçok adı var: El Tren de la Muerte (Ölüm Treni), El Tren de los Desconocidos (Bilinmezlikler Treni)


1995 yılının sıradan bir gününde, Meksika’nın La Patrona kasabasında yaşayan
Norma Romero ile kız kardeşi Bernarda, ekmek ve süt almak için bakkala gitmişlerdi. Kaçak yolcularıyla “La Bestia” (canavar) denilen tren, köyün uzağından geçseydi, biz ne bu köyün ismini bilecek ne de o kadınları tanıyacaktık. Şimdi, sıradan kadınların sıradan bir günde ne yaptığına bakacağız, sıradan bir hareketin nasıl güzel bir hikâyeye dönüştüğünü göreceğiz.

Tren yolcuları mutlaka birilerinden daha önce de yardım istemişlerdi, ama bu kez o birilerinin içinden iki kadın, yolcuların “Ana, açız” diye seslenmelerine kayıtsız kalamadılar; onlara bakkaldan yeni aldıkları süt ve ekmek torbalarını fırlattılar. Kahvaltılıkları yabancılara verip eve eli boş döndükleri için azar işiteceklerinden korkmuşlardı. Anneleri beklediklerinin tam tersine, ortaya yeni bir fikir attı: Her gün 30 porsiyon pilav ve fasulye pişirip dağıtmak. Hareketi sahiplenenler arttıkça evlerin mutfakları yetmez oldu, bir fabrikada pilav, fasulye ve tortilladan oluşan menü üretilmeye başlandı. Köye doğru yavaşlayan trene yaklaşan kadınlar, içinde yiyecek ve su olan torbaları göçmenlere atmaya başladılar. Bu mütevazı başlangıçtan 15 yıl sonra Las Patronas günde 800 porsiyona ulaştı.


La Patrona kasabası


Çaresizlerin yolu
Norma Romero’nun önceleri yolcularla ilgili bilgisi yoktu, onları maceracı Meksikalılar sanıyordu. Oysa köyden günde iki-üç defa geçen Le Bestia Honduras, Guatemala, El Salvador ve Nikaragua gibi ülkelerden ABD’ye gitmeye çalışan göçmenleri taşıyordu. Trenin bir adı sağına soluna, üstüne yapışan insanlardan dolayı “Sinek Treni”, diğer bir adı yolda hayatını kaybedenlere ithafen “Ölüm Treni” idi. Paraları olmayan bu insanlara, kadınların dağıttığı su ve fasulye büyük bir hediyeydi.

Veracruz, iki düşman uyuşturucu karteli Zetalar ve Körfez Karteli arasındaki şiddetli savaşının ortasında. Kötü ünüyle “La Bestia” hâlâ iş bulmak için ABD’ye ulaşmaya çalışan insanları taşıyor. Geçim peşindeki Güney Amerikalıların kuzeye gitmesinin tek yolu bu; trene Meksika’da kaçak olarak biniyorlar. Yoksulluk veya zulüm, hepsinin bu zor yolculuğa mecbur eden gerekçeleri var. Göçmenler bu yolculukta Meksikalı uyuşturucu kartelleri tarafından soyuluyor, tecavüze uğruyor, kaçırılıyor veya organ mafyasına kurban gidiyor. Trenin tepesinde oturanların, yanlardan tutunanların düşüp öldüğü oluyor. Anneler çölden geçerken çocuklarına siper oluyor; aşırı sıcağa, deli yağmurlara rağmen göçmenler vazgeçmiyor. Karşı taraf da boş durmuyor: Adı kirli işlerle anılan Meksika Başkanı Enrique Peña Nieto, 2015’te “frontera sur” (güney sınırı) adında göçmen karşıtı bir program başlattı.

Ödüller
Trenin hikâyesini araştıran belgesel film yapımcıları, Las Patronas’la röportaj yapınca 2004’te dünya onları duydu. 2007’de bir başka belgesel sayesinde destekleri arttı, olanakları genişledi; 2009’da göçmenler için bir konaklama alanı yaptılar. 2013’te Meksika’da bir insan hakları ödülünü aldılar: The Comisión Nacional de Derechos Humanos.


Norma Romero ödül alırken


Las Patronas’ın başı 80’li yaşlardaki Leonila Vázquez’in bütün kızları, Norma ve Bernarda dahil, hareketin içinde. Koordinatör Norma Romero Vázquez, yiyecek ve malzeme dağıtımını yönetiyor; kendi halinde on beş kadını temsilen, “Göçmen erkek ve kız kardeşlerimize yardım ettiğimizde, aslında onların bize yardım ettiğini fark ettik. Bu, gerçekliğin farkına varmamızı sağladı ve sahip olduklarımıza değer vermeyi öğretti. Kendimizi savunmayı öğrendik; kadınlar olarak büyük projelere liderlik edebildiğimizi anladık, Tanrı’nın gerçek yüzünün acı çeken her varlıkta olduğunu keşfettik” diyor.
Las Patronas, yemek torbalarının içine göçmen haklarıyla ilgili bildiriler de ekledi. Kadınlar tıbbi veya hukuki yardıma ihtiyaç duyanlara destek oluyor, ABD’de ölenlerin ülkelerine gönderilmesini sağlıyor ve sevdiklerini son kez görmek için Meksika’ya gitmek isteyen yaşlılara yardım ediyor. Las Patronas’ın çalışmaları şirketlerden, sosyal örgütlenmelerden, okullardan, pazarcılardan, şahıslardan gelen desteklerle yürüyor. Okullardan pet şişe toplanıyor. Bir gıda zinciri, satamadığı ekmeği veriyor; yakındaki Kordoba’da Katolik Kilisesi göçmenlere bir günlük bağışı ayırıyor.


Kadınlar bugün günde 300 öğün pişiriyor


Diyorlar ki…
Norma, “Annem bana saha çalışmasını öğretti; şoförlerden iş adamlarına ve işçilere kadar uzanan bir yardım zinciriyiz. Önce kendi paramızla, köyde yetişen sebzelerle yemek yaptık; sonra annem pazarcılardan yardım almaya başladı” diyor. Norma, kimsenin kendi isteğiyle göç etmeyeceğini biliyor: “Başta bize deli olduğumuzu, kime yardım ettiğimizi bilmediğimizi, onların suçlu olduğunu söylediler, ama durumu gördük, iyi ya da kötü olmalarını umursamadık. Erkeklerle çalıştığımız için kocalarımız da rahatsız oldu, onlara duyduğumuz zor hayat hikâyelerini anlattık, tavırları değişti” diye ekliyor.
Virginia Sánchez, 18 yaşında kasabayı terk eden oğluyla göçmenler arasında bir bağ kurmuş: “Sonunda oğlum da bir göçmen, bu yüzden acıları evde bırakıp insanlara yardım etmeye karar verdim. Her çocukta oğlumu görüyorum.” Vicky ise acı çeken bu insanların en azından burada aç kalmayacaklarını düşünüyor.
Las Patronas birçok sorunla yüz yüze, ancak davalarını sürdürme konusunda inatçılar: “Bize suç işlediğimizi söylediler. Sosyal ağları, insan haklarını öğrenmemiz, üniversitelere gitmemiz gerekiyordu. Maçoluk bizi çok zorluyor, bazen erkekler ilerlememize izin vermiyor, kadınlar olarak irademize sahip çıkmalıyız.”

Bülent Usta’dan mealen çalarsak: İnsanları diğer canlılara bağlayan bağlar olmazsa dünyayla baş edemeyiz ve benliğimizi oluşturan parçaları tutan bağlar zamanla kopar. 1975’te Meksika’ya sürgün giden Nikaragualı yazar ve şair Gioconda Belli, “Dayanışma halkların inceliğidir,” demiş. İnsanların arasındaki en güzel bağ, elinden ne geliyorsa onu yapmaktan vazgeçmemek olabilir. Tanıdık olmaları da gerekmiyor.

Kaynaklar:
https://www.birgun.net/makale/arti-zevk-531271
https://www.latintimes.com/who-are-mexicos-patronas-women-feeding-migrants-they-transit-country-546571 https://en.wikipedia.org/wiki/Las_Patronas
https://es.wikipedia.org/wiki/Las_Patronas
https://www.youtube.com/shorts/ev0qX6wRgUw canlı görmek isteyenlere
https://www.bbc.com/news/world-latin-america-28193230
https://eksisozluk.com/las-patronas--5375692
https://diariodecolima.com/noticias/detalle/2023-03-04-la-historia-de-las-patronas-un-grupo-de-mujeres-de-veracruz-que-ayudan-y-dan-alimentos-a-migrantes-que-pasan-en-el-trenhttps://yeniyasamgazetesi5.com/kadinlar-o-guzelim-kadinlar/