1960’lar ve 70’lerde parlak-renkli, dışa dönük posterleri, dergileri, kitap kapakları ve plak kılıflarıyla Amerikan görsel kültürünün dilini değiştiren ünlü grafik tasarımcı Milton Glaser (d: 26 Haziran 1929), 91. yaş günü olan 26 Haziran’da, Manhattan - New York’ta hayatını kaybetti.
Milton Glaser, modernizmin darlıklarının sınırları içinde hapsolmuş reklam sektörünün, The Saturday Evening Post gibi dergiler tarafından yönlendirildiği bir dönemde, ticari sanata, zekâ ve özellikle anlatısal çizim getiren kişidir.
1954 yılında, Cooper Union Sanat Okulu’ndan üç arkadaşı ile Push Pin Studios’u kuran Glaser, stüdyoların etkili tanıtım yayını Push Pin Almanack aracılığı ile, yarattıkları tasarımlarla dergilerin, reklam ajanslarının dikkatini çekmeyi başardı. Bir söyleşisinde, o dönemi ifade ederken, “İnsanlığın görsel tarihinde, ‘etki - influence’ olarak her şeyi kullanabileceğimiz fikrinden heyecan duyduk,” diyecekti.
İllüstrasyonda ilk kez imza
O zamanlar, çoğu grafik illüstrasyonda imza konmazdı. Ancak Signet Books, Glaser’dan, Shakespeare’in sırayla yayınlanacak bir dizi eserinin kapaklarını üretmesini istedi ve Glaser’ın adı illüstrasyona eklendi.
Kariyeri süresince 400’den fazla poster tasarlayan, sayısız reklam kampanyası, logo ve kitap kapağı tasarımlarına imza atan, iki kitap yazan Glaser, 1968’de ünlü New York dergisini kuran ekipte yer aldı ve 9 yıl boyunca tasarım direktörlüğü görevini üstlendi. Kendi tasarım şirketini (Milton Glaser Inc.) ise 1974’te kurdu.
Bütün zamanların en çok taklit edilen logosu
Üç yıl sonra 1977’de, bütün zamanların en çok taklit edilen “I ♥ NY” logosunu New York turizmini desteklemek amacıyla karşılığında hiçbir bedel almaksızın tasarladı. Bir taksi yolculuğu sırasında bir zarfın arkasına çizdiği bu ünlü logo çok kısa bir sürede Empire State Building ya da Hürriyet Heykeli gibi, şehrin sembolü haline geldi. 11 Eylül saldırılarının ardından bu kez yaralı bir kalbin yer aldığı yeni bir logo tasarladı: “I ♥ NY MORE THAN EVER” (New York’u Her Zamankinden Daha Çok Seviyorum).
Bir diğer ünlü tasarımı ise Bob Dylan’ın siluetini resmettiği posterdir. Dylan’ın, 1967 Greatest Hits albümünde kullanılan bu poster, şarkıcının milyonlarca hayranının duvarlarını süsledi.
Glaser’in göçmen ailesinin etkisi
Milton Glaser Büyük Buhran döneminde 26 Haziran 1929’da Bronx’da doğdu. Burada, dönemin ünlü kooperatif konutlarında, ağırlıklı olarak aşırı sol kanattan Marksist-Troçkist Doğu Avrupa kökenli Yahudiler yaşamaktaydı. Glaser’in Transilvanya göçmeni ailesi, onun sanatçı olma arzusunda önemli bir rol oynadı. “Annem son derece destekçiydi,” diye anlatmıştı Glaser, “terzi olan babam ise direndi. Geçimimi sağlayamayacağımı düşünüyordu. Doktor ya da avukat olmamı istemişti… Babam dünya için bir metafordu, ‘çünkü eğer bir babanın direncini yenemezsen, asla dünyanın direncinin üstesinden gelemezsin.’” İlk kez yıllar sonra, babası ona doğru olanı yaptığını söyleyecekti.
Yahudi mirası
Bir söyleşisinde, bir Yahudi olarak ‘yabancı duyarlılığı’nı, “hiçbir kültürde asla evinde hissetmemek” olarak açıklayan Glaser, bunun ona bir tür ‘tarafsızlık’ sağladığını söyleyecekti. “Fikirlerimin bir kısmı, Amerikan geçmişimden daha fazla, Yahudi geçmişimden geliyor. Sorgulayıcı tavrımın büyük bir bölümünün, bunun bir parçası olduğunu düşünüyorum. Dahası, ‘başkalarına karşı cömertlik fikri’, Yahudi mirasımdan geliyor…”
Glaser belgeseli
Milton Glaser’in ismini hiç duymamış olanlar bile, sanatçının tasarımlarını anında tanıyabilirler. Glaser’in hayatı ve çalışmaları, 2008’de Wendy Keys’in uzun metrajlı belgeseli Milton Glaser: To Inform and to Delight’a konu oldu.
Kaynak
New York Times
Hadassah Magazine