II. Dünya Savaşı’nda, sadece Yahudi oldukları için korkunç şartlarda öldürülen 6 milyon Yahudi’nin anısına, dünyanın birçok yerinde müzeler açıldı, anıtlar dikildi. Her yıl binlerce kişinin katılımıyla, ölüm kamplarının en korkuncu olan Auschwitz-Birkenau’ya “March of the Living - Yaşam Yürüyüşü” düzenleniyor. Bir daha böyle bir katliamı yaşamamak ve bu inanılması güç olan korkunç olayları insanlara hatırlatmak için anıtlar ve özel anma günleri çok faydalı oluyor. Bu anıtlar dünyanın farklı yerlerinde yer alıyor. Gelin bazılarına bir göz atalım.

Ayakkabılar Anıtı Budapeşte
2014 yılında Budapeşte’de yapılan “Yaşam Yürüyüşü”ne katıldığımdan, bu Holokost anıtını görme fırsatını yakalamıştım. Tuna Nehri kıyısında görkemli Budapeşte Parlamento Binası’nın hemen önünde, o dönemde giyilen 60 çift ayakkabının kalıplara dökülmüş paslı demirden kopyaları, sanki sahipleri yeni terk etmiş gibi orada duruyorlar. Can Togay, fikir babası olduğu ve tasarımlarını yaptığı bu Holokost Anıtı’nı heykeltıraş Gyula Pauer ile birlikte 2005’te gerçekleştirdi.


Berlin Holokost Anıtı
Holokost Anıtı, Brandenburg kapısına yakın, bir zamanlar Hitler yönetiminin ve Nazilerin zafer planları yaptıkları binaların bulunduğu yerde. 19.000 metrekare büyüklüğündeki yapı Peter Eisenman tarafından tasarlandı. Anıt 2711 adet her biri çeşitli boyutlarda “stel” kütlelerden oluşmakta. Bu devasa yapının olduğu yerde yerin altında çok kapsamlı bir müze var. Videoları ve zengin kütüphanesiyle, yeraltındaki bu müze beni, üstte yer alan anıttan daha fazla etkilemişti.



Paris Holokost Anıtı
İspanyol heykeltıraş Casto Solano tarafından yapılan metal anıt, farklı yaştaki birçok çocuk figüründen meydana geliyor. Anıt, Paris’in 20. Bölgesinde yer alan ve içinde savaşlarda hayatını kaybedenlerin anısına başka anıt ve eserlerin de bulunduğu tarihî Père-Lachaise Mezarlığı’nda bulunuyor. Esasen 20. Bölge, Nazi rejimine karşı Yahudi direnişinin ana merkeziydi.



Viyana’daki Holokost Anıtı - İsimsiz Kütüphane
2000 yılında Viyana’da Judenplatz’da yerleştirilen anıt, İngiliz heykeltıraş Rachel Whiteread tarafından tasarlandı. Whiteread, 1993 yılında Turner Ödülünü kazanan ilk kadın sanatçı oldu. Anıt çelik ve betondan oluşan, 10 metreye 7 metre genişliğinde, 3,8 metre yüksekliğinde bir yapı. Duvarları bir kütüphanenin kitap dolu raflarını andırmakta. Ölen kişileri simgeleyen kitaplar içe dönük durduklarından okumak mümkün değil, tıpkı ölen Yahudilerin yarım kalan hikâyeleri gibi. Tasarımcının hedefi, izleyicide bir yokluk ve eksiklik duygusu yaratmak. Kaidenin üstünde Avusturyalı 65 bin Yahudi’nin öldürüldükleri kampların adları yazılı.



Gunter Demnig Stolpersteine - Tökezleme Taşları
Alman sanatçı Gunter Demnig, 20 yıl önce başladığı bu projeyle, boyutları 96x96x100 mm olan bu taşları kaldırıma veya Nazi kurbanlarının bir zamanlar ikamet ettikleri evlerin girişine yerleştiriyor. Bu taşların üzerindeki pirinç levhaya, kurbanların isimlerinin yanı sıra, biliniyorsa doğum-ölüm tarihleri ve nerede öldükleri yazılıyor. İlk taş, Nazilerin Sinti ve Roma deportasyonunu ilan ettikleri günün 50. yılına denk gelen tarihte, 16 Aralık 1992 tarihinde Köln’de Belediye Binası’nın önüne yerleştirildi. Sonradan Avrupa’nın birçok şehrine yerleştirilen bu taşların 2019 yılı sonu itibarıyla sayısı 75 bine ulaşmıştır.

Mimar Daniel Libeskind’ın Holokost Anıtları
Dünya mimarisinde ünlü bir isim olan, Polonya doğumlu Amerikalı mimar Daniel Libeskind, II. Dünya Savaşı sonrası Nazi toplama kamplarından sağ kurtulan bir ailenin çocuğudur ve kariyerinde Holokost anıtlarının yeri ayrıdır. Libeskind, Berlin’deki Yahudi Müzesi, Ohio ve Ottawa’daki Holokost anıtlarını tasarladı. Son olarak Amsterdam’daki Holokost anıtının projesini üstlendi. Anıt üç metre yüksekliğinde metal dört duvardan meydana geliyor. Dört rakamı İbranice “lizkor” (hatırlamak) kelimesini simgeliyor. İki yüz elli metre uzunluğunda ve on binlerce taştan oluşan Holokost İsimler Anıtı’na ilk taşı, Anne Frank’ın çocukluk arkadaşı 91 yaşındaki Jacqueline van Maarsen koydu. Duvarda, Holokost sırasında Hollanda’da ölen 102bin kurbanın isimleri yer alıyor.



Heykeltıraş Frank Meisler - Kindertransport Anıtları
Polonya’da doğan, İsrail’in en ünlü heykeltıraşlarından biri olan Frank Meisler’in eserleri, İsrail Devleti tarafından, önemli yabancı devlet adamlarına anı olarak sunuluyor. Frank Meisler’in eserlerini daima büyük bir hayranlıkla izlerdim. Kendisini Almelek Sanat Galerisi’nde konuk etmek en büyük hayalimdi. 2006 yılında İstanbul Sanat Fuarı’na, Meisler’in eserleriyle katıldık. Levent’teki galerimizde devam eden serginin açılışında Frank Meisler bizzat hazır bulundu. Gerek fuar zamanı gerekse galeride, eserleri bütün izleyiciler, meslektaşları ve eleştirmenler tarafından tam not ve büyük övgü aldı.

Meisler, II. Dünya Savaşı sırasında, birkaç çocukla birlikte Kindertransport grubuyla ailesini arkada bırakarak İngiltere’ye götürülmüştü. Bunun travmasını hayatı boyunca taşıyan sanatçı, Londra Liverpool Tren İstasyonu’na, bu zorlu süreci simgeleyen “Kindertransport” anıtını yerleştirdi. Daha sonra aynı heykelin benzerlerini Amsterdam, Berlin, Hamburg ve Danzig garları için de yaptı. Bu eserler sanatçının, bütün “survivor”lar (kurtulanlar) gibi dünyaya bir haykırışıydı. “Bir daha asla.”