SUADA CONGAR, doğaya ve hayvanlara olan derin sevgisini insanlara çocuk yaşlardan aşılamaya çalışan projeleriyle çıktı karşımıza. Önce “Kalikira, Ormanda Şenlik Var!” adlı kitabı, ardından müzikli masal “Ballı Cadı”. Bu anlamlı projeleri daha büyük kitlelerin duymasına vesile olmak istedik ve bu yüzden de kendisiyle Şalom DERGİ okurları için söyleştik.

Önce Suada Congar ile tanışalım; bize kendinizden bahseder misiniz lütfen?
İzmir’de doğdum. Öğrenim hayatımı Bornova Anadolu Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladım. Uzun yıllar reklam ve televizyon sektörüne bağlı kurumlarda çalıştım. Bunun yanı ısıra, Homeopati uzmanı olarak da hizmet verdim. Üniversite yıllarımdan beri İstanbul’da yaşıyorum. Hayvanları ve doğayı çok sevmekten öte onları korumak adına bir şeyler yapmak için farklı projeler üretmeye başladım. O yüzden, müzikli masal projelerimdeki karakterlerin çoğu hayvanlar oldu. Küçük yaşımdan beri müzikle iç içe oldum; şan dersleri de aldım. Bir yandan, kendi masallarım için müzikal şarkı bestelerken, diğer yandan şarkı sözlerini de yazıyorum. Bugün, bütün projelerime şarkılar eşlik ediyor.

Projelerinizin yolculuğu nasıl başladı?
2017’de projeler üretmek amacıyla “Zone Arts Group Istanbul”, bir yıl sonra da “Zone Yayınevi” devreye girdi. Zaman içinde aramıza katılan değerli sanatçı arkadaşlarımızla sadece “iyilik projeleri” üreten kocaman bir ekip olduk. Bu güzel ekibin koordinatörlüğünü de müzisyen İzzet Hiçkalmaz üstlendi.


Yazmış olduğunuz müzikli masal “Ballı Cadı” Kasım 2020’de YouTube kanalında yayına açıldı. Bu projenin nasıl oluştuğundan bahseder misiniz?
“Ballı Cadı”yı aslında kitap olarak basmak üzere yazmıştım. Resimlemesini de Nesrin Tiryaki yaptı. Basım aşamasında Covid 19 salgını başlayınca, ertelemeye karar verdik. Ancak öyle güzel ve de acil verilmesi gereken bir mesajı var ki; bir an önce hayata geçirmek istedim. Sevgili prodüktörümüz Yuriy Ryadchenko ile “Sihirli Masallar” adında bir YouTube kanalı açtık ve projelerimizi orada yayınlamaya başladık. “Ballı Cadı” bu kanalda yayınladığımız ilk masal. Radyo tiyatrosu şeklinde kaydetmeyi planladık. Birçok değerli sanatçı arkadaşımızın katkılarıyla ortaya bal gibi tatlı bir masal çıktı.

“Ballı Cadı” projenizin insanlara aktarmak istediği mesaj nedir?
Aslında bu projenin vermek istediği üç ana mesaj var da diyebiliriz. İlki, son yıllarda dünyada hızla artan toplu arı ölümlerine dikkat çekmek. İkincisi, arıların dünyada yaşamın sürebilmesi için ne kadar önemli olduğunu çocuklar aracılığıyla insanlara anlatmak ve son olarak da, toplu arı ölümlerine neden olan zehirli tarım ilaçları ve diğer konularda toplumu bilinçlendirmek. Çocuklara yönelik bu tür farkındalık projelerinin etkileri çok büyük. Böylece bugünün çocukları yarın, doğa dostu bilinçli bireyler olacak.


Arıların dünyaya ve insanlığın varoluşuna yönelik katkısı hakkında bizi bilgilendirir misiniz?
Bunu isterseniz arıların ağzından dinleyelim. “Ballı Cadı” masalı içinde arıların insanlara yazdığı mektupta arılar şöyle sesleniyor bize:
“Sevgili insanlar, farkında mısınız? Dünya üzerinde yaşayan arı sayısı hızla azalıyor. 50 yıl öncesinden bugüne nüfusumuz % 70 azaldı. …Bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Severek yediğiniz ve beslenmenizde çok önemli yer tutan birçok meyve ve sebze, bizim sayemizde yetişebiliyor. …Biz yok olursak, onlar da yok olur! …Çiçek özleri toplamak için uçarken havanızı da temizliyoruz. Biz yok olursak dünyadaki yaşam da yok olur! …Kullandığınız böcek öldürücü ilaçlar bizi de zehirleyip öldürüyor. …Kovanlarımızın bulunduğu yerlerdeki bitkileri yok edip inşaatlar yaptığınızda da ölüyoruz! …Çok acil bir şeyler yapmanız gerekiyor! Biz tamamen yok olunca insanlar da yok olacak! …Farkında mısınız?”

Masalın içinde bestesi ve sözleri size ait şarkılar var. İlhamınız nereden geliyor?
Doğrudur. Kendimi bildim bileli çok değer verdiğim köpek ve kedilerim oldu. Aramızda büyük bir bağ vardı. Sanırım, hayvanlara karşı duyduğum derin sevgi en büyük ilham kaynağım. Onların art niyet nedir bilmedikleri gibi, doğaya katkı ve uyum sağlamaları açısından da, biz insanların en iyi öğretmenleri olduğunu düşünürüm hep. Bu şarkıları hayata geçirme aşamasında değerli müzisyenler Baki Duyarlar ve Yuriy Ryadchenko’nun rolü büyük tabii. Ayrıca şarkıları seslendiren Asena Akan, Çağrı Büke, Gökçe Özgül ve Atılay Ebcim de güzel yorumları ve ruhlarıyla projemize destek verdiler.

Bundan önce de sosyal sorumluluk bilinci aşılayan benzer bir projeniz olmuş...
Evet, oldu. İlk göz ağrımız, hayvan hakları konusunda bir farkındalık oluşturmayı hedeflediğimiz “Kalikira” adlı projemiz. Masalı Dilek Erbaş Şeren’le beraber yazdık. “Kalikira” da müzikli masal formatında hazırlandı. Bu masala da şarkılarım eşlik ediyor. “Kalikira, Ormanda Şenlik Var!” adıyla kitap olarak basıldı; herkes bu kitaba internet üzerinden ulaşılabilir.

Kurgu yazmak büyük bir hayal gücü gerektirir; bu masalları yazarken neler geçiyor aklınızdan?
Her şey projenin başlangıç kıvılcımı olabiliyor. Örneğin, birisine “Kim demiş ki sen beceremezsin!” dediğim bir an, kafamda Kalikira’daki fil Cango’nun tangosu çalmaya başlamıştı bile; “Kim demiş ki Cango, beceremezmiş Tango” şeklinde. “Ballı Cadı”da ise farklı bir şey oldu. Bir gün rüyamda kocaman bir karga bana tepine tepine şarkı söylüyordu. Ondan yola çıkarak bu masal gelişti; şarkıyı da aynen masala dâhil ettim.
Sanki başka bir boyutta var olan ve bence tüm sanatçılara ilham kaynağı olan hayali bir cennet ülke var. Orası çok eğlenceli, müthiş bir diyar! Harika renkler, varlıklar, seslerle dolu, adeta kutsal bir yer! İnsan kendi özüne ne kadar yaklaşırsa, o ülkeye ulaşmak da o kadar kolay oluyor. Kim bilir, belki de hepimizin ruhunda bir yerlerde saklıdır o.


Miryam Şulam ve Suada Congar (Foto: Şeli Levi)

Şarkılı masallarınızı sahne üzerinde, gerçek bir müzikale dönüştürmeyi düşünür müsünüz?
Tabii ki! Hatta Kalikira’yı senaryolaştırdık bile. Tam bir sahneleme olanağı çıkmıştı ki, maalesef salgın yüzünden askıya alındı. Ancak bunu gerçekleştirmeyi çok arzuluyoruz.

Gezegenimizin bugünkü durumu hakkında fikirlerinizi alabilir miyiz?
Bence gezegenimiz uzun zamandır hiç mutlu değil ve artık çok yorgun. Çevre konusunda çok acil tedbirler alınmazsa maalesef dönüşü olamayacak şekilde zarar göreceğini düşünüyorum. Birçok insan bunun farkında, ancak bu problemin bireysel değil de çıkarılacak ilgili yasalarla çok daha kolay ve çabuk çözüme ulaşacağına inanıyorum.

Bundan sonra, yeni projeleriniz olacak mı?
Olmaz mı? Tabii ki var. Biraz da şaşırtıcı bir proje geliyor. Yine hayvan karakterlerin olduğu müzikli bir masal ve yine çevre ile ilgili konularda farkındalık oluşturmaya çalışıyor. Yakında onu da hayata geçirmeyi umuyorum.
“Ballı Cadı” müzikli masalını çocuklarınızla birlikte dinlemek için https://youtu.be/aWyxHdT8mVM linkini tıklayabilirsiniz.