Arş. Gör. Yusuf Tolga Ünker*

“Bana göre esas mutluluk; gece konakladığım yerde, gün içinde çektiğim fotoğrafları incelerken “hayal ettiğim kareleri iyi çekebildiğimi gördüğümde hissettiğimdir...” Öyle anlarda kendinizi duygusal olarak zirvede hissediyorsunuz.”

Okuyucularımıza biraz kendinizden söz eder misiniz?
1946 yılında İzmir’de doğdum, 2001 yılından beri eşimle İzmir’in Urla ilçesinde yaşamımıza devam ediyoruz. 51 ve 49 yaşında iki oğlumuz var.

Fotoğraf ile nasıl tanıştınız?
Fotoğraf ile tanışmam oldukça erken yıllarda, 13 yaşında iken ve analog fotoğrafçılık döneminde başladı. “Teknolojinin baş döndüren hızlı gelişimine ayak uydurmanın oldukça zor olduğunu anlayacak” kadar uzun bir süredir, fotoğrafla iç içeyim...

Fotoğraf çekmeye, babama ait, körüklü, makaralı, 6x9 cm boyutunda 9 adet siyah beyaz analog fotoğraf çekilebilen Zeiss Ikon marka fotoğraf makinasıyla başladım. Kısa bir süre sonra Kodak marka kompakt bir fotoğraf makinası satın aldım. Son derece basit kullanımı olan bu makinamla epey yüksek adetlerde fotoğraf çekme ve kendimi yetiştirme imkânım oldu.


Burkina Faso, Afrika

Bu arada, oturduğumuz evin yakınlarında faaliyet gösteren bir fotoğrafçı, beni “karanlık oda çalışmaları” hakkında epey yetiştirdi. Ardından, dönemin gelişmiş fotoğraf makina ve ekipmanlarını imkânlarım elverdiğince siyah beyaz, renkli DIA ve baskılı renkli filmleri ile çeşitlendirdim.

1990’lı yıllarda beklenmedik bir şekilde piyasaya sunulan dijital teknoloji ile tanıştım ve yeni nesil fotoğraf makinalarına odaklandım. Ancak işim, gerçek anlamda “hayat mücadelesi”, fotoğraf hobime ayırdığım sürenin ciddi şekilde eksilmesine neden oldu.

Kesintisiz fotoğraf hobisi konumuna ve arşiv oluşturmaya ilk kez 2007 yılında Afrika’da Burkina Faso ve Mali’ye yaptığım seyahatimden sonra ulaşabildim. 2007 yılından itibaren de fotoğraf hobim çok hızlı bir tempoda devam etti.


Kuzey Işıkları - Lafoten, Norveç
 

Fotoğraf alanında herhangi bir eğitim aldınız mı?
Çocukluğumda almış olduğum pratik karanlık oda eğitiminin dışında, düzenli olarak herhangi bir kursa katılmadım. Ancak, aralıklı olarak konunun uzmanlarıyla birlikte olup faydalandığım çalışmalarım olmuştur. Doğrusunu söylemek gerekiyorsa fotoğraf konusunda ben kendimi “alaylı” sayıyorum.

Zaman içinde kendileriyle tanışma ve çalışma fırsatı bulduğum duayen sanatçılarımız; Sn. İzzet Keribar, Sn. Yusuf Tuvi, Sn. Bülent Özgören, Sn. Faruk Akbaş ve Sn. Murathan Yıldız ile birlikte yurt içi ve yurt dışı ve “fotoğraf amaçlı” seyahatlere katılmaya özen gösterdim. Tabiî ki, bu tür etkinlikler, olayı olabildiğince değişik bakış açılarından görmemi ve bilmediğim yeni teknikleri öğrenmemi sağladı.



Madagaskar 

Fotoğraflarınızın bir teması var mı yoksa spontane mi karar veriyorsunuz?
Seyahat amacım genelde fotoğraf çekimi olduğu için, gideceğim yerleri önceden inceleyip gerekli hazırlıkları yaparım. Bu nedenle seyahatlerimi sadece kültür gezilerine odaklanmış bir seyahat firması ile gerçekleştiriyorum.

Çekerken sizi en çok mutlu eden fotoğraf hangisiydi?
Kanaatimce fotoğraf çekenler her karede belli bir mutluluğu bekler veya hisseder. Ancak, mutluluk kişiye göre değişebiliyor. Bana göre esas mutluluk; gece konakladığım yerde, gün içinde çektiğim fotoğrafları incelerken “hayal ettiğim kareleri iyi çekebildiğimi gördüğümde hissettiğimdir...” Öyle anlarda kendinizi duygusal olarak zirvede hissediyorsunuz.

Fotoğraf çekimi sırasında yaşanan mutluluk hissine ek olarak, bir de “heyecan” anı vardır ve bana göre çok özel ve önemlidir.

Daha önce çekmekte zorlandığınız veya tereddüt ettiğiniz bir fotoğraf oldu mu?
Muhakkak olmuştur ve olacaktır, hatırladığım kadarı ile zorlandığım çekimlerinden biri, içinde bulunduğum seyir teknesine yaklaşan ve etrafında turlayan bir balinanın belli aralıklarla aniden dalıp, belli bir süre sonra yine aniden su yüzüne çıkıp kuyruğunu gösterdiği andır. Kuyruk havaya kalktığında üzerinden akan sular ve köpükler inanılmaz bir görüntü oluşturuyordu. Ancak, her şeye rağmen tam istediğim kadar değilse bile beklentime uygun birkaç güzel kare çekebildim.


Okawango Deltası, Botswana 

En çok görmek ve fotoğrafını çekmek istediğiniz bir yer veya bir kişi var mı? Sebebi nedir?
Dünya büyük ve çok renkli. İstediğiniz kadar seyahat edin, yine de eksik kaldığınızı göreceksiniz. Seyahat planlamasında aşırı titiz olmaksızın dikkate alınması gereken en önemli kriter gideceğiniz ülkenin güvenliğidir, hijyen ve konforu pandemi öncesi zaten pek dikkate almazdım. Beklentiniz fotoğraf ise ayırım şansınız yoktur, yola çıkacaksınız.

Zira, dün ziyaret etme şansınız olan ve gitmediğiniz bir ülkeye bir süre sonra olası değişiklikler nedeniyle bugün gitme şansınız olamayacaktır.

Henüz gidemediğim ancak kesinlikle gidip fotoğraf çekmek istediğim ülkeler var tabii ki. Özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan. Aslında 2020 ve 2021 yıllarında bu ülkelere gitmek üzere her şeyi planlayıp tüm rezervasyonlarımı yaptırmıştım, maalesef pandemi nedeni ile hepsi iptal oldu ve gidemedim.

Benim için en önemli kayıp ülke, Yemen oldu. Bu harika ülkeye iç savaş başlamadan önce gitme şansım olamadığı için üzgünüm. Harika, renkli ve fotoğraf için gerekli her türlü malzemenin bulunduğu bir ülke Yemen.

Yakın zamanda gerçekleşecek bir projeniz var mı?
2019 yılı sonunda yeniden bir STK yararına 200 sayfalık bir fotoğraf kitabı ve sergisi için çalışmalarım başlamıştı. Ancak, malum pandemi nedeni ile bu projeyi mecburen iptal etmek zorunda kaldım.

İran’da birlikte çektiğiniz ve sergi açtığınız ekip hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? İran’a sadece fotoğraf çekmek amacıyla 7/8 kişilik bir grup halinde gittik. Grup lideri profesyonel fotografçı ve eğitmen Sn. Murathan Yıldız idi. Kendisi ve diğer katılımcılarla önceden tanışmıyordum. Yanlış hatırlamıyorsam, aramızda benim gibi ağırlıklı fotoğraf çekme hobisi olanlar ve sadece iphone fotoğrafçılığı ile ilgilenen iki grup oluşmuştu.

Gezinin oldukça keyifli geçmiş olması nedeniyle, daha İran’da iken 2020 Şubat ayında Nevruz kutlamalarını fotoğraflamak için yeniden gelmek üzerine mutabık kalmıştık. Ancak pandemi nedeniyle gidilemedi.

İran sergisi ile ilgili karma sergi açma fikri zannediyorum tur liderinden gelmişti. Ancak, gruptan bazı arkadaşların bu etkinliğin hayata geçirilmesi için oldukça ciddi çabalar harcadıklarını hatırlıyorum. İzmir’de yaşadığım için sergi çalışmalarına katkım olamadı.

Eminim Nevruz kutlamaları seyahatimiz gerçekleşse idi, yeniden bir karma sergi açılırdı.

Profesyonel olarak yaptığınız iş hakkında da bilgi paylaşabilir misiniz?
On üç yıllık profesyonel bir çalışmadan sonra 1981 yılında İzmir’de Türkiye genelinde sanayi sektörüne yönelik ürünlerden oluşan “güç ve yük aktarım kayışları” alanında faaliyet gösteren Rultrans şirketini kurdum. Belli bir süre sonra genç aile bireylerinin şirkete katılmaları ile üretim fikrinin hayata geçirilmesi için çalışmalarımız başladı. 2013 yılında dünya pazar lideri bir kuruluşla gerçekleşen yurtdışı ortaklığımız sonucunda çalışmalarımızı değişik ve oldukça geniş bir platformda devam ediyor.

Çalışmalarınızın gelişiminde örnek ve ilham almış olduğunuz fotoğraf sanatçısı var mı?
Fırsat buldukça tanınmış fotoğraf sanatçılarının ve ayrıca gezdiğim ülkelerde yerel fotoğraf sanatçılarının kitaplarını satın alır ve incelerim. Gördüğüm her kareden muhakkak ilham almış ve benzerini çekmeye çalışmışımdır. Bence farkında olarak veya olmayarak, fotoğrafçılığın doğasında böylesine bir duygu kesinlikle vardır. Bu nedenle, fırsat buldukça ziyaret ettiğim ülkelerde var ise, muhakkak yerel fotoğraf sanatçıları ile internetten önceden randevulaşarak birlikte fotoğraf çekme fırsatını yaratmaya çalışırım.

Tabii ki, Türkiye’de ve yurtdışında çok beğendiğim duayen fotoğraf sanatçıları var. Eserlerini sadece kitaplardan veya bir vesile olduğunda sergilerden takip etmeye çalışıyorum.

Kişisel bir sergi ile biz de çalışmalarınızı yakın zamanda paylaşmanızı dileriz.
Memnuniyetle

* Arş. Gör. Yusuf Tolga Ünker: Maltepe Üniversitesi GSF / Grafik Tasarımı Bölümü