“Bir hayalim var”, ya da özgün İngilizce ifadesiyle “I have a dream”, Amerikalı sivil haklar aktivisti Martin Luther King’in insanları ırkçılığa son vermeye çağıran ünlü konuşmasından alınmış önemli bir sözdür. Ben bugün size bir değil, binbir hayali olan bir adamı tanıtmaya çalışacağım. Bahsettiğim adamın adı ADAM NEUMANN. Ancak hayallerinin hiçbiri ulvi değil. Çok büyük bir hayalperest mi, çok büyük düşünen bir girişimci mi, çok büyük bir dolandırıcı mı, ve hatta Amerika’nın en son Jet Fadıl’ı mı, ona karar veremedim. Hepsinden biraz galiba... Büyük hayalleri var demiştim. 2019’da Wall Street Journal’a verdiği röportajlarda, yarı şaka yarı ciddi bir şekilde sonsuza kadar yaşamak istediğini, şirketinin şubelerini Mars’ta bile açmak istediğini, dünyanın ilk trilyoneri olmak istediğini ve ayrıca dünya başkanı olmak istediğini söylemiş! Yine 2019’da Vanity Fair’e verdiği bir röportajda Amerikalı diplomat Rahm Emanuel’i ABD başkanlığına aday olmaya ikna ettiğini, JPMorgan Chase’in CEO’su Jamie Dimon’u kişisel bankacısı olarak kullandığını, Suudi Prens Muhammed bin Salman’ı kadınların konumunu iyileştirmeye ikna ettiğini bildirmiş! Suudi Arabistan ve Jared Kushner ile beraber kendisinin de Trump yönetiminin İsrail-Filistin çatışmasına yönelik barış planı üzerinde çalıştığını da iddia etmiş. En azından o zaman için, söylediklerinin ne kadarı gerçekmiş, onu bilemiyorum…

Bahsedeceğim olay bir paylaşımlı ofis (açık ofis) hayaliyle başladı
Aslında Apple TV+’da olayın dizisi de var. Adam Neumann’ın WeWork adlı paylaşımlı ofis firmasının kuruluş, yükseliş ve çakılışının hikâyesi… Mini dizinin ismi WeCrashed. Sekiz bölüm. Başrollerde Jared Leto ve Anne Hathaway oynuyor. “Ne seyredeyim?” diye arayanlara tavsiye ederim. 2019’da değeri 47 milyar dolara kadar çıkan WeWork hisselerinin halka arz edilmesi gündeme gelmişti. Ortaya çıkan bazı suistimaller skandala yol açtı, Adam Neumann kendi şirketinden kovuldu. Sonrasında şirketin değeri 8 milyar dolara kadar geriledi.


Schraubenfabrik - Viyana

WeWork ne yapıyordu, paylaşımlı ofis (açık ofis) nedir?
Paylaşımlı ofis ya da açık ofis; farklı şirketlerde çalışan veya herhangi bir şirketten bağımsız çalışan kişilerin bir ofis alanını paylaşmasıdır. Ekipman, kamu hizmeti, resepsiyon görevlisi, sekreter, saklama hizmetleri gibi bazı konularda kolaylık sağlar. Örneğin: Birisi beni ararsa kim bana haber verecek, ben nereden bir yazıcı bulabilirim, bu ofise internet nasıl bağlanacak, ya da ofisin elektrik, su, doğal gaz parasını kim ödeyecek gibi konularda düşünmeniz gerekmez. Bazen ikramlar bedava olabilir. Bu ikramlar çay-kahve veya biradan, yeni nesil detoks içeceklere kadar geniş bir yelpazede olabilir. Kiraladığınız şey sadece orada olma hakkı da olabilir, bir masa da olabilir, küçük bir ofis odası da. Aslında fikir 1990’larda ortaya çıkmış.

İlk olarak 1995’te Berlin’de 17 bilgisayar mühendisi, C-Base diye bir ofiste bir araya gelmiş. Amaçları ortak bir alanı kullanarak, kâr amacı gütmeden, birbirleriyle fikir ve bilgi alışverişi yapmakmış. C-Base, 2003’te kapılarını tanınmış ve tanınmamış müzisyenlere açmış, onlara konser vermeleri ve kayıt yapmaları için imkân sağlamış. Co-working (paylaşımlı çalışma) sözcüğü de ilk kez 1999’da ABD’de ortaya çıkmış. Buna karşılık bugünkü anlamıyla ilk gerçek açık ofis, iki girişimci tarafından Avusturya’da 2002’de kurulmuş. Viyana’da Schraubenfabrik adlı eski bir fabrikanın içini dönüştürmüşler; evden çıkıp sosyalleşmek isteyen mimarlara, halkla ilişkiler danışmanlarına, yeni bir iş hayali kuranlara, ve serbest çalışanlara hem ayrı hem de ortak çalışabilecekleri bir mekân sağlamışlar. Daha sonra, 2005’te Brad Neuberg, San Francisco’da isteyen çalışanların iş yerlerinden ya da evlerinden uzak çalışabilecekleri bir merkez açmış. Twitter hashtag’inin mucidi Chris Messina da 2006 yılında The Coworking Wiki adlı bir açık ofis kurmuş; böylece, dünyanın dört bir yanındaki iş arkadaşlarının bağlantı kurmasına ve yeni şehirlerde ortak çalışma alanları bulmasına yardımcı olmuş. Günümüzde sistem, özellikle ev ve ofis alanlarının küçük ve kısıtlı olduğu Asya ülkelerinde çok popüler. Dünyada böyle çalışan pek çok rakip şirket var. Bunların bazıları Türkiye’de de faal.


WeWork’un kurucuları Miguel McKelvey ve Adam Neumann

İşte, İsrail doğumlu Adam Neumann ve arkadaşı ABD doğumlu Miguel McKelvey tarafından 2008’de Brooklyn’de açılan Green Desk de, benzer yenilikçi bir oluşumdu. Neumann ve McKelvey, 2010 yılında hisselerini ev sahiplerine 3 milyon dolara sattılar ve New York’un Little Italy semtinde WeWork’u kurdular. Sonra da WeWork baş döndürücü bir şekilde büyümeye başladı.

Peki, WeWork skandalının kahramanı olan Adam Neumann kimdi?
Adam Neumann 1979 yılında İsrail’de doğmuş. Yedi yaşındayken annesi ve babası boşanmış. Annesi ile beraber çok dolaşmışlar. 22 yaşına gelene kadar 13 farklı evde yaşamış. Çocukken bir süreyi de bir İsrail kibbutzunda geçirmiş. Annesi yakındaki bir hastanede doktor olarak çalışırken, o Gazze Şeridi yakınlarındaki okuluna gidermiş. Kendisi ciddi derecede disleksikmiş ve üçüncü sınıfın ortalarına kadar okuma yazma öğrenememiş.

Okuldan sonra İsrail Savunma Kuvvetlerinde askerlik yapmış. Aslında sadece üç yıl hizmet vermesi gerekiyormuş, ama donanmada beş yıl görev yapmış. Neumann, 2017’de İsrail gazetesi Haaretz’e verdiği bir röportajda “En iyi arkadaşlarımın çoğunu burada tanıdım” demiş.


Adam Neumann

2001 yılında kız kardeşi Adi’nin peşinden New York’a taşınmış. New York’taki ilk günlerini kulüplere giderek ve şehirdeki her kıza asılarak geçirmiş. (Kız kardeşi Adi, İsrail’de bir güzellik yarışması birincisiydi, sonradan manken ve fotomodel oldu.) 2002’de Baruch College’a kaydolup işletme okumaya başlamış. Bir okul girişimcilik yarışmasında, daha sonra WeWork firmasında kullanacağı fikri sunmuş. Ancak fikri beğenilmemiş, çünkü bir profesör, Neumann’ın insanların yaşam biçimini değiştirecek kadar parayı toplayamayacağını söylemiş.
Neumann üniversitedeyken iki iş girişimi üzerinde çalışmış. İlki, katlanabilir bir topuklu ayakkabı. Bu fikir başarısız olmuş. İkinci fikri ise emekleyen bebekler için Krawlers adı verilen yerleşik dizlikli bebek kıyafetleri. İkinci fikrini gerçeğe dönüştürmüş aslında, 2006’da Egg Baby adlı bir bebek giyim firması kurmuş. Ama yürütememiş. Egg Baby, bugün giysi tasarımcısı Suzan Lazar’ın başında bulunduğu lüks bir bebek giyim şirketi olarak varlığını sürdürüyor.
Neumann, mezun olmaya çok az kalmışken üniversiteden ayrılmış. (Seneler sonra, 2017’de diplomasını aldı.) Üniversitedeyken, aktris Gwyneth Paltrow’un kuzeni olan şimdiki eşi Rebekah Paltrow Neumann ile tanışmış. Çift 2009 yılında evlenmiş ve şimdi birlikte altı çocukları var.

Rebekah Paltrow ve WeWork
New Yorklu Rebekah Paltrow, abisini genç yaşta kanserden kaybedince, yıllarca Hindistan’da Budizm’le ilgilenmiş. Sonra ülkesine dönmüş ve kuzeni aktris Gwyneth Paltrow’un izinde oyunculuğa başlamış. Tam bir sağlıklı yaşam gurusu. İlk tanıştığında Adam Neumann’ı hiç beğenmemiş. Sonrasında Neumann ile birlikte “sadece para kazanmak için değil, iyi bir yaşam yaratmak için” bir çalışma ortamı hayal etmeye başlamışlar. Rebekah Paltrow, WeWork şirketinin kurucu ortaklarından birisi olmuş.

Zaman içinde Neumann’ın, CEO’su olduğu WeWork yaklaşık 40 ülkede 120’den fazla şehirde ticari binalarda ortak çalışma masası alanı sağlayacak şekilde genişlemiş. Şirketin değeri 47 milyar dolara kadar çıkmış.


Adam Neumann ve eşi Rebekah Paltrow Neumann

WeWork’un en büyük yatırımcılarından biri, şirkete 10 milyar dolardan fazla yatırım yapan Japon yatırım şirketi SoftBank’tı. Neumann’ın zirvedeyken mal ve para varlığı tahmini olarak 4 milyar dolar kadardı. Aldığı altı eve 90 küsür milyon dolar harcamıştı. Neumann ayrıca hem kendisi hem de WeWork adına bir dizi tuhaf girişime yatırım yapmıştı. Bir dalga havuzu üretmek, tıbbi marihuana sağlayıcısı olmak, süper gıda girişimcisi olmak (‘performans mantarları’, pancar ve zerdeçal eklenmiş Hindistan cevizi suyu tozu, yüksek oranda kafeinli kahve vs.) gibi ilginç yatırımları vardı.

Ve kıyamet koptu…
WeWork, 14 Ağustos 2019’da halka arz başvurusunda bulundu. Ancak, Japon yatırımcının son anda şirkete ek yatırım yaptığı ortaya çıktı ve ortaklar halka açılma öncesinde yatırımcıları kandırmak ve yanlış yönlendirmekle suçlandı.

Kurucuların, hisselerinin epey yüklü bir bölümünü başvurudan önce nakde çevirdikleri de ortaya çıktı.


Neumann çiftinin New-York, Greenwich Village’da 10.5 milyon dolara aldıkları ev


Bu arada Adam Neumann’ın ‘We’ (Biz) markasını ayrı bir şirkette tescillediği ve ‘WeWork’ markasına milyonlarca dolara kiraladığı da öğrenildi.
Ayrıca Adam Neumann ve eşinin kirli çamaşırları da ortaya dökülmeye başlandı. Uyuşturucu ve alkol kullanılan partiler, keyfi şekilde (“Enerjisi bana iyi gelmiyor” / “Verdiğimiz şirket partilerine katılmıyor” gibi nedenlerle) şirketten kovulan çalışanlar, uygun olmayan zamanlarda verilen sürpriz konserler, Neumann’ın özel jetinde mısır gevreği kutusunda gizlenmiş esrar bulunmasının ardından İsrail’den geri çevrilmesi vs. vs.
Neumann’ın WeWork binalarıyla kişisel finansal bağları olduğu da ortaya çıktı. Eşinin şirkette yaptığı işlerin çıkar çatışmalarına yol açması da söz konusu oldu.
Ortaya bir dolu başka suistimaller de çıktı, sonuçta Adam Neumann 1,7 milyar dolarla şirketteki görevinden ayrılmak zorunda bırakıldı ve WeWork’ün değeri 47 milyar dolardan 8 milyar dolara geriledi. Neumann da o güzel evlerinin bir kısmını satmak zorunda kaldı.


WeCrashed dizisinden Jared Leto ve Anne Hathaway

WeWork hakkında kısa sürede bir belgesel, iki podcast serisi ve Reeves Wiedeman tarafından yazılan bir kitap yayımlandı: ‘Billion Dollar Loser: The Epic Rise and Spectacular Fall of Adam Neumann and WeWork’ (Milyar Dolarlık Kaybeden: Adam Neumann’ın ve WeWork’un Epik Yükselişi ve Göz Alıcı Düşüşü). Sonra ise Eliot Brown ve Maureen Farrell’in ‘The Cult of We’ adındaki kitabı piyasaya çıktı. Türkçeye ‘Biz Kültü’ başlığıyla çevrilen kitap WeWork’ün neden başarısız olduğunu anlattı.

Peki, bitti mi? Hayır…
Şimdi Adam Neumann, Anka kuşu misali küllerinden yeniden doğmaya hazırlanıyor. Yeni bir “zihni sinir” projesi var, üstelik sponsor bulmuş. Flow adlı bir kiralık konut şirketiyle oyuna geri dönmüş bulunuyor. Şirket henüz çalışmaya başlamadı, ancak Andreessen Horowitz firması girişime 350 milyon dolar yatırım yaptı. Yatırılan miktar, Andreessen Horowitz’in şimdiye kadar herhangi bir şirkete fon sağlamak için tek kerede yaptığı en büyük yatırım. (Andreessen Horowitz ya da kısa adıyla a16z, Kaliforniya’da kurulu özel bir Amerikan risk sermayesi şirketidir. Hem erken aşamadaki yeni kurulan şirketlere, hem de yerleşik şirketlere yatırım yapar.)


Flow, 2023 yılında konut kiralama işine başlayacakmış


Flow şirketinin değeri şimdilik 1 milyar dolar ve Neumann geçen yıl başlangıç için Miami, Fort Lauderdale, Atlanta ve Nashville’de 3.000’den fazla apartman birimi satın aldı. Amacı, tutarlı hizmet ve topluluk özelliklerine sahip markalı bir ürün yaratarak konut kiralama piyasasını dönüştürmek. Flow, Neumann’ın satın aldığı mülkleri işletecek ve ayrıca hizmetlerini üçüncü şahıslara sunacakmış. İş planının kesin detayları henüz bilinmiyor. Flow’un, kiracıları uzun vadede ev sahibi yapmaya yönelik bir şirket olacağı sanılıyor, zira verilen röportajlarda hep özsermayeden, insanların uzun seneler ev kiralayıp bir türlü ev sahibi olamamasından bahsedilmiş. Amerikan piyasasında pek çok dayalı döşeli ev kiralama şirketi var, Flow farklı olacakmış. Nasıl farklı olacak, onu zaman gösterecek.

Kaynaklar:
https://www.businessinsider.com/wework-ceo-adam-neumann-bio-life-career-2019-8
https://en.wikipedia.org/wiki/Adam_Neumann
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cagdas-ertuna/geri-donusuyle-yeniden-gundemde-6723080?sessionid=3
https://cobaltworkspace.com/the-history-of-coworking/
https://www.nytimes.com/2022/08/15/business/dealbook/adam-neumann-wework-startup.html
https://en.wikipedia.org/wiki/Coworking