Haber Fotoğrafı: Mehmet Reşat 5 Lira (ilk kaime örneklerinden)

Müstakbel Türkiye Cumhuriyeti, Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle ayrılmış, Lozan Barış görüşmeleri devam etmekte iken 1923 Şubat’ında İzmir’de İktisat Kongresi toplanmış ve Cumhuriyet’in ekonomik geleceği konusunda altyapı çalışmaları yapılmış ve bu konularda çeşitli temel kararlar alınmıştı.

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte, ekonominin temel araçlarından, Milli Para, Borsa ve bankacılık konularında uygulamalar başlatılmıştı. Bunların tarihçelerine kısaca bir göz atalım.


İzmir İktisat Kongresi (17 Şubat - 4Mart 1923)

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Borsa
Osmanlı’da ilk borsacılık faaliyetleri, 1854 yılı Kırım Savaşı’na dayanmaktadır. Kırım Harbi nedeniyle çıkartılan borçlanma tahvilleri, daha ileride de demiryolu, elektrik, gaz, tramvay benzeri, Osmanlı topraklarında faaliyet gösteren yabancı şirketlerin, Meşrutiyet döneminde ise yerli şirketlerin tahvil ve hisse senetleri piyasada alınıp satılmasıyla başladı. Bir anlamda, Osmanlı Devleti’nin dış borçlanması, Türkiye’de menkul değerler borsasının kurulmasının ilk adımı olarak nitelendirilebilir.

Bu işlemler, genellikle İstanbul Galata semtinde faaliyet gösteren sarraf ve bankerler tarafından gerçekleştirilmekteydi. Bu sayede, “Galata Borsası” ve “Galata Bankerleri” isimleri dilimize girmiş oldu.

Organize bir borsa kurulması fikri Galata Bankerleri tarafından benimsenince, 1864 yılında kendi aralarında bir dernek kurarak bu faaliyete öncülük etmişlerdir. Borsa işlemleri, önceleri, Galata’da Havyar Hanı çevresinde gerçekleşirken, bir süre sonra da onun karşısındaki Komisyon Han’ın üst katındaki salona taşınmış ve oradaki müdavim bankerler tarafından “Borsa” olarak anılmaya başlanmıştır. Ancak tahmin edileceği üzere, bu işlemlerin herhangi bir yasal altyapısı, düzeni ve kontrolü yoktu. Artan usulsüzlükler üzerine şikâyetlerin çoğalması ve alacaklı yabancı devletlerin teşvik ve baskısıyla 1866 yılında çıkartılan bir kararname ile ilk resmî borsa hükmünde sayılabilecek “Dersaadet Tahvilat Borsası” kuruldu. Artık Devlet borsa bünyesinde bir komiser bulunduracaktı.

1866 yılında kararname çıkartılmış olmasına rağmen, sistemin gerçek anlamda uygulanması, çeşitli nedenlerle ancak 1873 yılında gerçekleşebildi. 1873 yılında yayınlanan Dersaadet Tahvilat Nizamnamesi borsa işlemleri ile ilgili nihai yasal düzenlemedir.

Tahvilat Borsası, Cumhuriyet dönemine kadar geçen sürede birçok kriz yaşamıştır. İlk kriz 1875 yılında, borçlarını ödeyemeyecek duruma düşen Osmanlı Devleti’nin, borçlarının yarısını ödeyeceğini, diğer yarısı karşılığında da tahvil vereceğinin ilan ettiği “Ramazan Kararnamesi” ile yaşandı. İkinci büyük kriz ise 1895 yılında, devletin 120 günlük moratoryum (borç erteleme) ilan etmesi ile yaşandı.


Osmanlı Borsası temsili resmi, Salt Müzesi

Borsadaki işlemlerin spekülasyonlardan arındırılması için 1904 yılında çalışmalar başlatılmış, 1906 yılında yeni bir nizamname kabul edilmiş, Dersaadet Tahvilat Borsası adı “Esham ve Tahvilat Borsası” olarak değiştirilmiştir. Yeni nizamname, çeşitli vergilendirme ve cezai maddeler içeriyordu.

Komisyon Han 1913 yılında yıkıldığı için Borsa, Mehmet Ali Paşa Han’a taşınmıştır. Peşinden, 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla büyük zararlar oluşmuş ancak savaş daha bitmeden borsa resmen kapatılmıştır.

Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasından sonra, Borsa konusu İzmir İktisat Kongresi’nde tekrar gündeme gelmiştir. 22 Ağustos 1923’te yürürlüğe giren tüzük, müstakbel Cumhuriyet’in ilk borsa reformu niteliğindedir. Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte “Esham ve Tahvilat Borsası” adıyla tekrar faaliyete geçen borsada gerçek anlamda ilk reform 1923 yılında Maliye Müfettişi Adil Bey tarafından gerçekleştirilmiştir.

Borsa 1926 yılında Bahçekapı’daki 4. Vakıf Han’a taşınmıştır.

En önemli reform hamlesi ise, 1929 yılında 1447 sayı ile yayınlanan “Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları” kanunuyla gerçekleşmiştir.

1.4.1938 günü çıkartılan bir kararname ile adı “Kambiyo, Esham ve Tahvilat Borsası” olarak değiştirilmiştir, Aynı yıl, İstanbul Borsası Ankara’ya taşınmış ancak işlemlerin yoğun olduğu yerin İstanbul olması nedeniyle 1941 yılında tekrar İstanbul’a taşınmıştır.

Türkiye’de modern borsacılığa doğru ilk adım ise 1986 yılında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın açılışı ile atılmıştır.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kâğıt Para
Para icat edilmeden önce, çeşitli ürünler değişim aracı olarak kullanılmıştı. M.Ö. 118 yılında Çinlilerin deri para kullandıkları saptanmıştır. İlk kâğıt para ise M.S. 806 yılında yine Çin’de ortaya çıkmıştır. Batı’da ise ilk kâğıt paranın 1690’lı yıllarda ABD’de Massachusetts Hükümeti tarafından basılmış ve tedavüle sokulmuştur. Yine aynı yıllarda, İngiltere’de, kâğıt paranın kuyumcular tarafından basıldığı ve kullanıldığı görülmektedir. 1694 yılında İngiltere Merkez Bankası’nın kurulması ve basım işini üstlenmesi ile kullanımı yaygınlaşmış, peşinden de diğer ülkelerde de kullanıma girmiştir. Bu kâğıt paralara da banknot adı verilmiştir.

Kâğıt paranın Osmanlı’da kullanıma girmesi için yarım asır kadar daha beklemek gerekecekti.

Para sistemi açısından, Osmanlı tarihi Akçe sistemi (1327-1688), Kuruş-para dönemi (1687-1879) ve Cumhuriyet döneminde de devam eden Lira-kuruş dönemi olarak görülebilir.

İlk Osmanlı banknotları Abdülmecit tarafından 1840 yılında “Kaime-i Nakdiye-i Mutebere” (para yerine geçen kâğıt) adıyla çıkartılmıştır. Ancak bu banknotlar tedavül aracı olarak değil, faiz getirili, bir anlamda borç senedi, hazine bonosu olmak üzere çıkartılmıştır. Bu paralar, matbaa baskısı olmayıp elle hazırlanmış ve her birine de resmi mühür basılmıştır.

Her birinin değeri bir kese akçe (500 kuruş) olan, toplamda 32.000 kese (160.000 lira karşılığı), %8 faizle tedavüle sokulan ilk kaimeler Maliye Nazırı İbrahim Saib Paşa’nın önerisi ile çıkartıldığı söylenmektedir. Zaman içinde faiz oranları her iki yönde değiştirilmiştir.


100 Kuruşluk kaime örneği, Osmanlı Bankası Müzesi

Başlangıçta bunun geçici bir uygulama olduğu ve sahiplerine karşılıkları sekiz yıl içinde ödenerek piyasadan çekileceği kararlaştırılmışsa da devletin maddi ihtiyaçlarının sürekliliği nedeniyle bu geçici uygulama 23 yıl tedavülde kalmıştır.

Bu arada kaimelerin taklitlerinin çoğalması nedeniyle 1842 yılından itibaren matbaada bastırılmasına başlanmış ve el yazması olanlar piyasadan çekilmiştir.

1850 yılında 100.000 lira karşılığı faizli kaime piyasadan çekilerek yerine 10 ve 20 kuruşluk faizsiz kaimeler tedavüle girmiştir. Bunlar, faizsiz olmaları bakımından, gerçek anlamda ilk kâğıt paralar olarak görülebilir. 1853 yılında da daha büyük kupürler basıldı. Bu arada, ABD’de basılmış 120.000 liralık sahte kaimelerin piyasaya girmesiyle, kaimelerin altın para karşılıkları da süratle düşmeye başladı.

Osmanlı İmparatorluğu’nda, 1856 yılında İngiliz sermayesi ile kurulan Osmanlı Bankası “Bank-ı Osmani”, 1863 yılında “Bank-ı Osmanii Şahane” adıyla devlet bankası niteliğini kazandı. Banka kurulurken Osmanlı Devleti, hükümetin hiçbir şekilde kâğıt para basmayacağı ve başka bir devlet kurumuna da bastırmayacağı taahhüdünde bulunmuş ve verilen bu imtiyaz 30 sene süreli olması kararlaştırılmıştı.

Osmanlı Bankası, ilk olarak 1863 yılında, istendiğinde altına çevrilebilmek üzere Maliye Nezareti ve kendi mühürlerini taşıyan banknotları tedavüle çıkartmış, 1863-1914 yılları arasında da çeşitli kupür ve miktarda banknot ihraç etmiştir.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Bankası, hükümetin avans ve banknot ihraç isteğini geri çevirmiş, ancak bu anlaşmazlık, Banka’nın savaş döneminde banknot ihraç ayrıcalığını kullanmayacağını açıklaması üzerine giderilmiş ve Osmanlı yönetimi, 1915 yılından itibaren altın ve Alman hazine bonolarını karşılık göstererek dört yıl boyunca, yedi tertipte toplam 160 milyon liranın üzerinde banknot çıkarmıştır. Bu banknotlar “evrak-ı nakdiye” adı altında Türkiye Cumhuriyeti’ne intikal etmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu’ndan intikal eden evrak-ı nakdiyeler, Cumhuriyetin ilk yıllarında para bastırılamadığından, 1927 yılı sonuna kadar tedavülde kalmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisinde, 30 Aralık 1925 tarih ve 701 Sayılı “Mevcut Evrak-ı Nakdiyenin Yenileriyle İstibdaline Dair Kanun” kabul edilerek ilk Türk banknotlarının bastırılmasına karar verilmiştir. Bu kanun ile mevcut evrak-ı nakdiyenin aynı nitelik ve miktarda kâğıt para ile değiştirilmesi esas alınıp paranın şekli ve basılıp değiştirilmesi gibi konuları düzenlemek üzere, Maliye Vekâletinden bir temsilcinin başkanlığında bir komisyonun görevlendirilmesi hükme bağlanmıştır.

Dönemin Maliye Bakanı Abdülhalik Renda başkanlığındaki komisyon 9 aylık bir çalışma sonunda 1, 5, 10, 50, 100, 500 ve 1.000 liralık kupürlerden oluşan Birinci Emisyon Grubu banknotların basılması kararını almış ve basım işi, bir İngiliz firması olan Thomas De La Rue’ya verilmiştir. Bu banknotlar, filigranlı kâğıtlara kabartma olarak basılmıştır. Bu emisyon grubundaki banknotlar 1 Kasım 1928 Harf Devrimi’nden önce bastırıldığı için ana metinleri eski yazı Türkçe, kupür değerleri ise Fransızca olarak yazılmıştır. İlk Türkiye Cumhuriyeti banknotları olan Birinci Emisyon Grubu banknotlar 5 Aralık 1927 tarihinde dolaşıma çıkarılmıştır. Tedavülde bulunan mevcut evrak-ı nakdiyeler ise, 4 Aralık 1927 tarihinden itibaren dolaşımdan çekilerek 4 Eylül 1928 tarihinde değerlerini yitirmişlerdir.

Cumhuriyet Yönetiminin, banknot ihracı imtiyazının, kurulacak bir milli bankaya verilmesi konusundaki kararlılığı çerçevesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisince 11 Haziran 1930 tarih ve 1715 sayılı Kanun ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının kurulması kabul edilmiştir. Banka, gerekli hazırlıklar tamamlanarak 3 Ekim 1931 tarihinde faaliyete geçirilmiş ve banknot ihracı imtiyazı münhasıran Merkez Bankasına verilmiştir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kurulduktan sonra, harf devriminden önce basılan eski yazılı banknotlar, Latin alfabesi ile basılmış yeni banknotlarla değiştirilmiştir.

Latin alfabesi ile hazırlanmış yeni banknotlar, 50 Kuruş, 1, 2 1/2, 5, 10, 50, 100, 500 ve 1.000 Türk liralık olmak üzere 9 farklı değerde ve 11 tertipten oluşmaktadır. Söz konusu banknotlardan 50 Kuruşluk Almanya’da, diğerleri ise İngiltere’de bastırılmıştır.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından dolaşıma ilk çıkarılan banknot olan 5 Türk liralık banknotu da içeren İkinci Emisyon Grubu banknotlar, 1937-1944 yılları arasında tedavüle çıkarılmıştır.

İkinci Emisyon Grubu içinde hem Atatürk hem de İnönü portreli banknotlar yer almaktadır.

İşte, borsamız ve kâğıt paramızın kısa tarihçeleri…

Bazı kaynaklar:
Dr. Mehmet KAYIRAN, Selami SAYGIN, “İZMİR İKTİSAT KONGRESİ”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Yakın Tarih Dergisi 2019 Cilt 2 Sayı 5.
Kolektif, “Osmanlı’dan Günümüze Türk Finans Tarihi”, IMKB yayınları, 1999, Cilt 1-Cilt-2.
Doç. Dr. Nevzat Tetik, Dr. Öğr. Üyesi Ersin Kanat, “OSMANLI DEVLETİ’NDE MENKUL KIYMET İŞLEMLERİ”, Accounting and Financial History Research Journal, 2019/ Temmuz; (142-151).
Öğ. Gr. Dr. Erhan KOTAR, “TÜRKİYE’DE MENKUL KIYMET BORSALARI”, Erhan KOTAR, “Cumhuriyet Döneminde Sermaye Piyasasının Gelişimi”, Uludağ Üniversitesi, İktisat ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt V, Sayı 1, Mart 1984.
Kâğıt Paranın Tarihçesi, TCMB yayınları.
Doç. Dr. İrem KARAKOÇ, “OSMANLI DEVLETI’NDE KÂGIT PARAYA GEÇIS SÜRECINDE EVRÂK-I NAKDIYYENIN YERI”, YBHD, Yıl 6, Sayı 2021/1, s. 1-54.
Deniz Çağlar Fırat, “Paranın Kitabı”, Eskişehir Ticaret Odası Yayınları: 36, 2021.