Yaz aylarında daha mı çok kitap okunur? Herkes bu konuda benimle hemfikir mi? Sanki yaz gelince insanlar bir anda kitaplara daha çok ilgi göstermeye başlar gibi… Belki de tatil moduna geçtiğimiz içindir, kim bilir? Deniz kenarında kitap okumak, kitabınızla birlikte başka diyarlara yolculuk etmek, günlük hayatın stresinden ve yoğunluğundan uzaklaşmanın yazın en keyifli bölümlerinden biri. Eğer benim gibi düşünenler varsa, okurken zamanın nasıl aktığını anlamayacağınız kitap listeme kısaca göz atmanızı öneririm. Keyifli okumalar...

SESİMİ DUYMAYAN KALDI MI?
Tanıdık bir sesin, bilimin ışığında yolculuğunun hikâyesi... Deprem bilinci oluşturma mücadelesiyle tanıdığımız Prof. Dr. Naci Görür’ün hem hayranlık uyandıracak hayat hikâyesini hem de halkı için çabalayan duruşunu samimi şekilde anlattığı nehir söyleşisi Sesimi Duymayan Kaldı mı? Bu yazın ilginç kitapları arasındaki yerini aldı. Elazığ’da marangoz bir babanın ve okuma yazma bilmeyen bir annenin oğlu olarak doğup da dünya literatürünün tanınan jeologlarından olmayı başaran Naci Görür, bunu Atatürk Cumhuriyeti’ne borçlu olduğunu düşünüyor. Küçük yaşlarda başladığı mücadelesini bilimle birlikte sürdürmüş hem Türkiye’ye hem dünyaya olan katkılarını halkı için, Cumhuriyet için yapmış, bunun için yaşamış ve yaşamaya devam eden bir bilge. Bu kitapta yaşam mücadelesine iyi niyetini, insana hizmet etme bilincini, doğa sevgisini, bilime olan tutkusunu ve bu tutkudan aldığı verimi, çalışmalarını, deprem gerçeğini, kimi jeolojik bilgileri, ülkemizle ilgili endişelerini, akademiyle ilgili görüşlerini anlatıyor. Gazeteci Semin Gümüşel Güner ile Ayşe Karabat’ın hazırladığı kitap kesinlikle okumaya değer.




GARİP BİR YER
Gürgen Öz’ün kaleminden, Masa Kitap etiketiyle piyasaya çıkan Garip Bir Yer, Türkiye’nin medeni haline dair keyifli bir taşlama... Her şeyin yolunda gittiğini sandığı sıralarda eşinden boşanmanın bunalımıyla etrafındaki tüm olumsuzlukları üstüne çekmeye başaran Tarık, Türkiye gündeminin kendi zihnindekinden farklı bir noktada olduğu gerçeğiyle yüzleşir. Tüm bunların yanında, işlerinin aksaması ve eskisi kadar kazanamaması da canını sıkar. Üstüne üstlük bu süreçte kızına daha iyi bir hayat sunabilmek adına yazlıkta eski eşiyle birlikte aldığı ikiz villalardan birinin satışını konuşmak üzere bir akşam yemeğinde eski eşi ve hukuk profesörü sevgilisiyle bir araya gelir. Gürgen Öz’ün Türkiye gündemine dair, hepimizin zaman zaman yaşadığı absürt durumları, mantıksızlıkları, zihniyet problemlerini ve sıkışmışlıkları kara komedi tarzında kaleme aldığı bu romanda, her okuyucu yer yer kendinden bir parça bulurken bazen trajikomik hallere gülecek bazen de sürükleyici bir hikâyenin içine dalacak. Sisteme dair keyifli bir taşlama olan Garip Bir Yer, siz okuyucularla dertleşecek.




4 GÜN 3 GECE
Gece ertesi sabaha kavuştuğunda Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni bir dönem başlamıştı.” Tarih 27 Mayıs 1960. Ülkedeki tüm vatandaşlar askerî darbe haberiyle uyanıyor sabaha. Sokaklarda tanklar, radyodan yükselen bültenler, düşmeyen telefonlar, ulaşılamayan dostlar... Usta romancı Ayşe Kulin, tek mekânda kurguladığı ve dört gün üç gecelik bir zaman dilimini kapsayan romanında, 1960 darbesini, okurunu sıradan görünen ama içinde hiç de sıradan olaylar yaşanmayan bir apartman dairesine konuk ederek anlatıyor. Her ayrıntısı incelikle işlenmiş Dört Gün Üç Gece, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin unutulmaz hadiselerinden birine farklı bir yöntemle, aşkla, ayna tutuyor. Tarih severler kaçırmasın.




HAYATIN ŞİFRELERİ
Gerek yaptığı işlerle gerekse sosyal yardım çalışmalarıyla bilinen girişimci iş insanı Kadriye Olgar, tecrübelerinden damıttığı bilgilerle başta gençler olmak üzere herkesin faydalanabileceği Hayatın Şifreleri kitabını okurla buluşturdu. Destek Yayınları’ndan çıkan kitap bir Cumhuriyet kadını, çağdaş bir anne, başarılı bir iş insanı olan Kadriye Olgar’ın tecrübe aktarımı. Milyonların sevdiği ve takip ettiği yazar, kitabında yaşama sevincini asla kaybetmeden, hayatın yokuşlarını nasıl tırmandığını, sert virajlarını nasıl döndüğünü ve uçurumlarını nasıl aştığını tüm samimiyetiyle anlatıyor. Kitap yalnızca başarılı bir kadının varoluş süreci anlatılmıyor, ilmek ilmek işlenmiş bir başarının nasıl var edileceği de yaşanmış örnekler üzerinden içtenlikle aktarılıyor. Olgar, hayatın her alanında başarılı, mutlu ve keyifli olmak için, umudunuzu hiç kaybetmemek, yaşama sevincinizi her an yükseltmek gerektiğini vurguluyor.




YÜREĞİMİN YARISI LİZA
Stella Treves’in son çıkan kitabı Yüreğimin Yarısı Liza, İzi Kohen’in yaşam öyküsünden bir alıntı. Herkesin farklı bir hikâyesi, farklı umutları vardır. Ancak kaderlerinin aynı noktada buluşacağından ve hayallerinin bulutlara karışacağından habersizdiler… Bu hikâye bize hayatta her zaman umut olduğunu, sevginin her engeli aşabileceğini ve ailenin ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor. Gözyaşlarını kahkahalarla bastıran, etrafına mutluluk saçan Liza Elver’in yaşam öyküsü zor zamanlardan geçen herkese ilham kaynağı olacak. Bir başka deyişle tarihe tanıklık eden Liza’nın gölgesinde, sevginin, fedakârlığın ve ölümsüz bir aşkın tanımına şahit olacaksınız.