Haber Fotoğrafı: Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman Casablanca’da
“Rick: Son karşılaşmamız La Belle Aurore’daydı.
Ilsa: Hatırlaman ne güzel. Almanların Paris’e girdiği gündü.
Rick: Kolay unutulacak bir gün değil. Her ayrıntıyı hatırlıyorum. Almanlar gri giymişti, sen ise mavi”
Ilsa: Evet. O kıyafeti bir kenara attım. Almanlar giderken tekrar giyeceğim” -Casablanca filminden
Ölümüne bekleme durağı Casablanca
“İkinci Dünya Savaşı’nın yaklaşmasıyla tutsak Avrupa’daki gözler, umutla veya umutsuzlukla Amerika’daki özgürlüğe çevrilmişti. Lizbon gemi kaynayan bir liman oldu ama Lizbon’a ulaşmak o kadar kolay değildi. Göçmen kafileleri ızdırap içinde dolambaçlı yollardan ilerliyorlardı. Paris’ten Marseilles’e Akdeniz’den Oran’a, oradan da trenle, arabayla ya da yaya olarak Afrika kıyılarından Fas’ın Casablanca şehrine. Burada talihli olanlar para, ısrar, ya da şansları sayesinde çıkış izni alıp Lizbon’a koşuyorlardı ve Lizbon’dan ver elini Yeni Dünya! Kalanlar ise Casablanca’da bekliyorlar. Ve bekliyorlar. Bekliyorlar. Ve yine bekliyorlar.” 1942 ABD yapımı romantik/dram/savaş filmi ‘Casablanca’nın introsundaki dış sesin anlatımını okudunuz az önce ve tabii anladığınız üzre bu ayın Sine / Yorum yazısında Casablanca’nın yönetmeni Michael Curtiz’i inceliyoruz. 100 Büyük Yönetmen sineması serisi için yaptığım listenin beşinci sırasındaki yönetmen Michael Curtiz’i, başyapıtı Casablanca ile iç içe geçmiş olarak masaya yatırıyorum.
Yönetmen Michael Curtiz
Sinemanın büyülü dünyasından fırlayan sihirli sözcüklerle bezeli bu okumanız için sizlere bir önerim var: Rahat koltuğunuza gömülmeden önce kahvenizi alın, ışığınızı kısın, sessiz bir ortamda olduğunuzdan emin olun. Kaç kez izlemiş olursanız olun, bir kez daha Sine / Yorum için benimle birlikte Casablanca’yı seyredin. Filmin bitiminde ya da filmle paralel Sine/Yorum Yönetmen Sineması - Michael Curtiz’i okuyun. Buyursunlar...
Liberté, égalité, fraternité/ Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik mi?
Filmin ilk sahnesinde yapılan anonsta resmî evrak taşıyan iki Alman kuryenin Oran’dan Casablanca’ya gelmekte olan trende öldürüldüğü ve katil ile olası suç ortaklarının Casablanca’ya gitmekte oldukları uyarısı geçiliyor. Görülen tüm şüpheli şahısları tutuklamaları ve kayıp evrakları aramaları gerektiği anonsu kendilerine ulaşan Fransız polisi Casablanca’da gözlerine kestirdikleri yabancıları, kâğıtlarını sorarak ya da sormadan tutukluyorlar. Kalabalık setteki figürasyona ve yardımcı oyunculuklara dikkat edelim çünkü yönetmen Michael Curtiz’in filmde yer alan karakterlerin çoğunu Nazi Avrupa’sından kaçan Yahudilerden seçtiği kayıtlarda geçiyor. Amerikalı yönetmen Michael Curtiz, Manó Kaminer olarak 1886’da Budapeşte’de Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası marangoz, annesi ise opera sanatçısıydı. 1905’te Alt-orta sınıfta yetişen Manó Kaminer kısa süre sonra adını -o zamanlar Macar Yahudileri arasında yaygın olduğu gibi- Macarca yazımı olan Kertész Mihály olarak değiştirdi. ABD’ye taşındığında bunu İngilizce versiyon olan Michael Curtiz’e çevirdi. ABD’ye taşınmadan önce Curtiz, Birinci Dünya Savaşı yıllarında 37 film şirketinin yükseldiği Budapeşte’nin gelişen film endüstrisinde son derece önemli bir rol oynadı. Amerikalı film akademisyeni, sinema sunucusu ve yapımcısı Alan K. Rode, Ekim 2017’de yayımlanan kitabı Michael Curtiz: A Life in Film kitabında Macar asıllı Amerikalı yönetmen “Casablanca’ya kendine özgü karakterini veren şeyin kısmen Curtiz’in filmde Yahudi mültecileri kasten rol vermesine bağlı olduğuna” dikkat çekiyor. Sahnenin sonunda Fransız polisinin özgürlük arayışında olan birini yani kaçmaya kalkışan direnişçiyi durdurduğu duvardaki 2. Dünya Savaşında Vichy hükümetinin başı Nazi işbirlikçisi Fransız Mareşal Henri Philippe Pétain posterinin, direnişçinin elinde sıkı sıkı tuttuğu ‘Özgür Fransa’ yazılı broşürün ve Adalet Sarayının girişindeki Liberté, égalité, fraternité / Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik yazısının tezat teşkil etmesine dikkat edelim.
Alçakgönüllü bir şekilde minnettarım
- Sam!
- Evet patron!
- Casablanca’da Aralık 1941 ise, New York’ta saat kaçtır?
- Ne? Benim saatim durmuş.
- New York’ta mutlaka uyuyorlardır. Bütün Amerika uyuyordur.
1944 Akademi Ödülleri töreninde yönetmen Michael Curtiz, gelecekteki birkaç on yılda küresel bir kültürel fenomene dönüşen “Casablanca” filmiyle En İyi Yönetmen Oscarı’nı aldı. Curtiz’in Hollywood Bulvarı’ndaki Grauman Çin Tiyatrosu’ndaki ödül konuşması kısa ve hoştu: “Alçakgönüllü bir şekilde minnettarım”. Oldukça dokunaklı olan bu anda 20. yüzyılın belki de en tanınmış filminin ödül konuşması, İngilizce dilini hiç bilmeyen bir Macar Yahudisi tarafından yapılıyordu.
100’den fazla film yöneten yönetmen
- Sonsuza kadar Casablanca’da kalabilirsiniz ya da yarın Lizbon’a dönebilirsiniz. Bir şartla.
- Nedir?
- Paris, Prag, Brüksel, Amsterdam, Oslo, Belgrat ve Atina’daki gizli faaliyetlerin liderlerini biliyorsunuz.
- Hatta Berlin’deki.
- Evet. Hatta Berlin’deki. Bana onların isimlerini ve yerlerini söylerseniz vizenizi alabilirsiniz. Ve 3.Reich’e hizmet etme onurunu da.
- Almanya’da bir yıl toplama kampında kaldım. Bu onur ömür boyu yeter.
- İsimleri verecek misiniz?
- Oldukça ikna edici yöntemler kullandığınız toplama kampında o isimleri vermediysem elbette şimdi de vermeyeceğim. Ya hepsini bulup öldürürseniz? Ya hepimizi öldürürseniz. Avrupa’nın her köşesinden binlercesi kalkıp yerimizi dolduracaktır. Naziler bile o kadar hızlı öldüremezler.
Rode kitabında, “Casablanca filmi, Hollywood’un beyazperdedeki romantik altın çağının simgesiydi ancak Curtiz ona göçmen duyarlılığını da kattı” diyor. “Casablanca” filminin oyuncularının çoğu, Curtiz’in bizzat Warner Bros.’u rol almaları için ikna ettiği, Hitler’den kaçarak Avrupa’yı terk eden Yahudilerdi. Curtiz, inişli çıkışlı sinema kariyeri boyunca ABD’de 100’den fazla film yönetti. Bunlar arasında “Beyaz Noel”, “Kirli Yüzlü Melekler”, “Caz Şarkıcısı” ve “Yankee Doodle Dandy” gibi klasikler de bulunuyor.
Curtiz film tamircisi mi, iyi bir yönetmen mi?
Film eleştirmenlerinin çoğu Curtiz’i sadece stüdyo sisteminin mesleki bir tamircisi olmakla suçladı. Onlara göre Curtiz senaryoya göre çekim yapan ve tekrarlanabilir bir tematik tarzı olmayan biriydi. Rode ise kitabında bu konuya şöyle değiniyor: “Auteur teorisi, 1930’ların, 40’ların ve 50’lerin Hollywood filmlerinin [stüdyo sistemine] uygulandığında saçmadır,” diyor ve hiçbir yönetmenin, bir stüdyo sisteminin emri altındayken hiçbir zaman tam kontrole sahip olmadığına işaret ediyor. “Stüdyo için zaten her şeyden önce kâr gelir” diyor.
Filmin adı: Casablanca / Türü: Romantik/Dram/Savaş / Vizyon Tarihi: 23 Ocak 1943
Süresi: 1 saat 42 dakika / Yönetmen: Michael Curtiz / Senaryo: Philip G. Epstein, Julius J. Epstein
Yapımcı: Hal B. Wallis / Oyuncular: Humphrey Bogart, Ingrid Bergman / Orijinal dili: İngilizce, Fransızca, Almanca
Stüdyo: Warner Bros. Pictures / IMdb Puanı: 8.5
Unutulmaz repliklerin filmi “Casablanca”
‘Dünya harabeye dönerken biz âşık olmakla uğraşıyoruz’ repliği kitlesel trajedileri kişisel dramların önüne koyan ve bir aşk hikayesinden beklenmeyecek rasyonel tavır sergileyen Casablanca filmi için oldukça özel bir replik. Sinema tarihinde özel bir yeri olan Casablanca’yı çekerken yönetmen Michael Curtiz’in çekimler boyunca tekrar tekrar yazdığı ve sonunu son sahneye kadar herkesten sakladığı senaryo içinde pek çok unutulmaz replik barındırıyor. Amerikan Film Enstitüsü AFI, sinemanın 100. yılında yaptığı 100 Yılın 100 Repliği seçkisinde Casablanca’dan 6 repliğe yer veriyor. “Casablanca”, 1989 yılında Kongre Kütüphanesi tarafından “kültürel, tarihî ve estetik olarak önemli” filmler arasına seçildi ve ABD Ulusal Film Arşivi’nde muhafaza edilmesine karar verildi. Eleştirmenler ise Casablanca’yı yöneten Macar Yahudisi Michael Curtiz’i asla yönetmen olarak kabul etmedi.
Keyifli seyirler. Sine / Yorum’dan dostlukla.