Zamana Bırakılmış Yazılar
Sina Akyol / Pikaresk Yayınları / (deneme)

Sina Akyol’un düzyazılarını bir araya topladığı “Zamana Bırakılmış Yazılar” isimli seçkisi, Pikaresk Yayınevi’nin ilk kitabı olarak yayımlandı.
Kitapta yer alan alt başlık ise epey dikkat çekiyor: “Kâh ağırbaşlı kâh şırılşenlik yetmiş sekiz mürekkep.” Evet, kitapta bir günümüz şairinin hayata, insana, kolay fark edemediğimiz detaylar ve sanata bakışıyla ilgili keyif vaat eden metinler bekliyor okuru. Akyol’un daha önceki düzyazılarını bilenler, onun okurlarıyla sohbet edercesine, ele aldığı sorunu eğlenceli bir biçimde gündeme getirerek yazdığını da iyi bilirler. Bu kitaptaki bölümlerde de bu yaklaşım değişmiyor ve şairimiz ele aldığı konuları uzunlu kısalı metinlerle okurlarıyla paylaşırken öncelikle bir “dil lezzeti” vermeyi amaç ediniyor. Sonuçta, kimi şaka içeren, kimi hüzün taşıyan; inatlaşan, öfkeye davetiye çıkaran ya da ağırbaşlı bir biçimde tartışan bu metinler edebiyatın seçkin bir türü olan denemede keyifle top çevirmenin iyi bir örneklemesi olarak kitaplığımızdaki yerini alıyor. Şiirlerinde az sözcük kullanımıyla, adeta “minimalist” bir şiiri örnekleyen Akyol, bu metinler aracılığıyla okurlarını kimi konularda aydınlatmanın yanı sıra, yaptığı söz oyunları ya da yazınsal denemelerle dilimizde yeni ufuklara da göz kırpıyor. Bu göz selamında edebiyatımızın büyük ustası Salah Birsel’in de, uzaktan da olsa payına düşeni almasını diliyoruz.


 

Foça Mektupları
Ahmet Önel / Ve Yayınları (mektup; deneme)

Bu kez de kendimize bir hayrımız olsun bakalım! Köşenizin yazarı olarak yakınlarda çıkan yeni kitabımı, “Foça Mektupları”nı tanıtmaktan kendimi alıkoyamadım! Daha öncelerde Varlık Dergisi’nde yayınladığım on yedi adet, mektup formatında yazılmış olan denemelerimi Ve Yayınları aracılığıyla kitaplaştırıp okur beğenisine sundum. Sizleri arka kapak yazısıyla baş başa bırakıp aradan çekileyim: “Zeytin gövdesine dokunmanın bir efsun barındırdığını düşünüyorum (…). Sonuçta, bir gövdeye dokunuyorum ve yepyeni bir insan oluyorum. Yüklendiğim bu gizli enerjide yeni öyküler, yeni suretler, yeni sesler, yeni dizeler karşılıyor beni. Bir zeytine dokunmak eski bir kitabın ağır ve tozlu kapağını aralamaktan farklı değil. Sözcüklerin bittiği yerde aklın çizgiye teslim olmasını anlamak da mümkün. Akıl yol gösteriyor ve bellek biriktiriyor.”
Usta yazar Ahmet Önel yıllardır yaşadığı Ege’nin o güzel sahil kasabası Foça’dan bu kez mektuplarıyla çıkıp geliyor. Önel, her biri birbirinden keyifli yazılarında yalnızca Foça’yı anlatmakla kalmıyor, okuduklarını, izlediklerini, insan ilişkilerini, gözlemlerini, kısacası bütün bir dünyayı kendi prizmasından süzerek yazılarına aktarıyor.
Foça Mektupları, okuru yaşamın anlamı üzerine heyecanla düşünmeye çağıran, zenginleştiren bir kitap.