Giriş Fotoğrafı: Buhara Yahudileri Hanuka Bayramını kutluyor. Tel Aviv, 1959

Çala (Chala) deyince aklınıza ne geliyor?
“Çala”, Tacikçe ve Özbekçede bulunan bir kelimeymiş. Anlamı, “Ne o, ne bu!”
18. yüzyılda zorla Müslümanlığı kabul etmek zorunda kalmış olan Buhara Yahudilerini ifade ediyor.
Sabetay Sevi’yi takip ederek Müslümanlığa geçen “Dönmeler”i ve İspanya’nın Hristiyanlığa geçen “Marranos”larını biliyordum, ancak şimdiye kadar Çalaları duymamıştım.


Buhara Yahudileri, 1899’dan önce

Yahudiler Orta Asya’ya tam ne zaman yerleştiler, bilinmiyor. Ortaçağ’ın meşhur Yahudi gezgini Tudela’lı Benjamin (1130-1173) Horasan’da (İran), Gazne’de (Afganistan), Semerkant’ta (Özbekistan) çok sayıda Yahudi olduğunu yazmış. Tudela’lı Benjamin (Tudela, Navarra-İspanya’da) Evliya Çelebi benzeri bir yazarmış. Seyahatnamesi biraz abartılı olmakla beraber, zamanının yaşantısına ışık tutuyor. Marco Polo’dan yaklaşık yüz yıl önce Avrupa’da, Asya’da ve Afrika’da dolaşmış, gittiği yerlerdeki insanların yaşayışını, tüccarların ve Yahudilerin durumunu, Yahudilerin sayısını ve farklı olan adetlerini kaydetmiş. “Tudela’lı Benjamin’in Seyahatleri”, yalnızca Yahudi topluluklarının bir tasviri olarak değil, aynı zamanda Orta Çağ coğrafyası ve etnografyası hakkında güvenilir bir kaynak olarak da önemli bir eserdir. Aslen İbranice yazılmış olan seyahat günlükleri sonradan Latinceye ve büyük Avrupa dillerine çevrilmiş. Yazdıkları 16. yüzyılda Rönesans’ın bilim adamlarından ve tarihçilerinden büyük ilgi görmüş.


Buhara Yahudilerinin Sukot kutlaması, 1900

Türkmenistan - Özbekistan’da yaşayan Yahudiler
Bazı tarihçiler Babil Talmudu’ndan elde ettikleri ipuçlarını kullanarak, 4. yüzyıldan itibaren Türkmenistan - Özbekistan’da Yahudilerin yaşadığını söylüyor. Tarihte Buhara ve İran arasında Soğdya diye bir ülke varmış. Buranın tüccarları Sasanilerden önce Müslüman değilmiş; Hristiyanlar, Budistler, Yahudiler, Mâniler ve Zerdüştler varmış. Çin kaynaklarına bakılırsa, tüm bu tüccarların en çok önem verdiği şey para ve dinleriymiş. Bu tüccarlar kendi ülkelerini terk eder, uzak diyarlarda senelerce yaşarmış. Anlaşılan Yahudiler de böylece İpek Yolu üzerindeki tüm merkezlere dağılmışlar.

Buhara Yahudileri
Moğol istilaları, din ayırt etmeden pek çok şehri ve insanlarını haritalardan silmiş. Soğdya’nın halkından kurtulanların kimisi İran ve Anadolu yaylalarına göçmüş, zamanla çoğu Farsça ve Türkçe konuşan halklar tarafından yutulmuş. Buna karşılık Timurlenk (1370-1405) Semerkant’ı imparatorluğunun başkenti yaptığında; halı dokuyan, ipek boyayan, gümüş ve altın işleyen, çeşitli dallarda zanaatkâr olan ustaları, becerikli mimarları ve kabiliyetli tüccarları; fethettiği uzak - yakın şehirlerden toparlamış ve kentine getirmiş. İşte bu insanların arasında bulunan Yahudiler, daha sonra Buhara Yahudilerinin çekirdeğini oluşturmuşlar. Onlar geleneksel olarak, M.Ö 6. yüzyılda Babil Sürgününden geri dönmeyen Yisahar, Naftali ve Efraim kabilelerinin soyundan geldiklerine inanırlarmış.
Orta Asya’daki büyük etnik-dinî gruplardan biri olan Yahudiler, dünyanın diğer Yahudileriyle bağları kesildiğinden kendilerine özgü gelenekler geliştirmişler. Yıllar boyunca Yahudiler Irak, İran, Yemen, Suriye ve Fas’tan; İpek Yolu üzerinden Orta Asya’ya göç etmişler; bunlara Engizisyondan kaçan kimi İspanya Yahudileri de dâhilmiş. Zamanla, Orta Asya’da yaşayan tüm Yahudilere Buhara Yahudileri denmeye başlanmış. Buhara Yahudileri’nin büyük çoğunluğu Buhara Emirliği’nde (bugünkü Özbekistan ve Tacikistan) diğerleri de Rusya, Afganistan, Pakistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve diğer Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde yaşamış. Buhara Emirliği’nde Yahudi nüfusunun en yoğun olduğu şehirler Taşkent, Semerkant, Buhara ve Hokand’mış; Tacikistan’da ise genelde Duşanbe’de yoğunmuşlar.


Rana ve David Davidoff’un düğünü, 1930
Fotoğraf New York, Queens’te yaşayan Imanuel Rubakov’a ait 


Çalalar, dışarıdan Müslüman görünseler de Yahudi adetlerini sürdürmüşler
Buhara’nın ilk sinagogu 1620’de kurulmuş. 1700’lerde Buhara Yahudileri, Kabala’yı inceleyen, dinî şiirler yazan nezih bir toplulukmuş. Buna karşılık 18. yüzyıl sonları ve 19. yüzyılın başlarında Hive (Özbekistan) ve Buhara (Özbekistan) Yahudileri, İslam dinini kabul etmeleri için ağır baskı görmüşler. Bu Yahudilerin bir kısmı gerçek anlamda Müslüman olmamışlar. Dışarıdan Müslüman görünseler de Yahudi adetlerini sürdürmüşler. Kendi aralarında evlenmişler. İşte Çala (Chala) onlara verilen ad. 18. ve 19. yüzyıllarda Semerkant’ta, Hive’de, Hokand’da, Margilan’da, Şehr-i-Sebz’de, Andican’da (Özbekistan) Çala grupları bulunuyormuş.

Ölüm cezası yerine Müslümanlığı seçme
Orta Asya’da öteden beri, Hz. Ömer kurallarının yorumu gereği, Yahudilerin dükkân ve evleri Müslüman evlerinden alçak olurmuş; Yahudiler Müslümanlardan farklı giyinir, ata binemez, mahkemede tanıklık edemez, 13 yaşından itibaren cizye denen bir vergi ödermiş. Bundan ayrı olarak, her şehirde ancak bir sinagog olurmuş ve hamam olmazmış. Yahudilerin Müslümanlara alkol satmaları da yasakmış. Şikâyet durumunda ceza ölümmüş. Buna karşılık ölüm yerine Müslümanlığı seçme seçeneği de varmış. Tarihte din değiştirmediği için ölenler olmuş, buna karşılık ölüm korkusu ile din değiştiren de çok olmuş. Bunun yanında Müslümanlığa gönüllü geçmek için sunulan pek çok teşvik unsuru da varmış. Tabii ki Müslümanlığa geçenler, dini gerçekten uygulayıp uygulamadıkları konusunda yakın takibe alınıyorlarmış. Din değiştirenlerin aileleri de din değiştirmek zorunda kalıyormuş, bunun gerçekleşmediği durumlarda eşler boşanmak zorunda kalıyormuş. Din değiştirenlerin bazıları gizlice Yahudiliği de uygulamaya devam etmiş. Ancak, yakalanmaları durumunda ceza ölümmüş. Şartlar neticesinde, Buhara ve yakınlarında din değiştirme çok olmuş. İkinci veya üçüncü nesil, artık kendisini Yahudilikle özdeşleştirmez oluyormuş.


Buharalı Yahudi kızlar, 1900

Türkistan Bölgesi’ne büyük bir Yahudi akını
Rusların Orta Asya’yı fethi 19. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşti. Türkistan da bu zamanlarda şekillendi… 1865’te Ruslar Taşkent’i ele geçirmiş. Daha sonra da başka bölgeleri ele geçirmeye devam etmişler. Yeni oluşturulan Türkistan Bölgesi’ne büyük bir Yahudi akını olmuş. Buhara Yahudilerinden Rus Türkistanı’na geçen düzinelerce kişi tıpta, hukukta ve devlette prestijli işlerde çalışmış ve birçok Yahudi zenginleşmiş. Bazı Buhara Yahudileri başarılı ve saygın aktörler, sanatçılar, dansçılar, müzisyenler, şarkıcılar, film yapımcıları ve sporcular olmuşlar.

Çalaların bir kısmı Yahudiliğe geri dönse de…
Çalaların bir kısmının Yahudiliğe geri dönmesi de 1867’de Rusların bazı bölgeleri ele geçirmesiyle başlamış. Ama Buhara’da kalan Yahudiler için durum değişmemiş. Hem zorla, hem gönüllü şekilde din değiştirme devam etmiş. 1876’da Hokand Hanlığı da Ruslara geçmiş. Buhara ve Hive Hanlıkları özerk kalmaya ve İslam’dan çıkanlara ölüm cezası uygulamaya devam etmiş. Tekrar Yahudiliğe dönebilme umudu ile Rus vatandaşı olmak isteyen Çalalar olmuş. Ancak Yahudi mülteciler Rusya’da da istenmeyen kişilermiş. Bu yüzden ufak istisnalar haricinde, sadece en zengin ve en nüfuzlu Çalalar Rus vatandaşlığına geçebilmiş ve Yahudiliğe dönebilmişler. Buhara’nın Çalalarının bir kısmı da, nispeten daha rahat davranabildikleri, ve artık Rusların kontrolünde olan Türkmenistan topraklarına geçmişler. 1900’lerin başlarında Çalaların Buhara’ya iadesi gündeme gelmiş. Ama bu zaman diliminde çoğu, Yahudiliğe geri dönmüş bulunuyormuş. Buhara’ya iadeleri durumunda bu kişiler öldürülecekmiş. Türkmenistan’daki idare Çalaları geri vermemiş. Buna karşılık, onlara Rus vatandaşlığı da vermemiş. Böylece Çalalar, vatandaş olmamalarına rağmen Türkmenistan’da kalıcı olmuşlar. Bazı Çalalar, imparatorluğa faydalı olabileceklerini göstermek amacıyla esnaf loncalarına katılmışlar. Arada bir dolu bürokratik işlem gerçekleşmiş ve korku dolu seneler yaşamışlar. İkide birde geri teslim edilip infaz edilmeleri gündeme gelmiş. En sonunda, 1917 yılında Rus vatandaşlığı alarak bu durumdan kurtulmuşlar. Ancak, o tarihe gelene kadar, zaten aralarından karma evlilik yapanlar olmuş ve sayıca erimişler. Buhara’nın 1920’de Kızıl Ordu tarafından fethi gerçekleştiğinde ise, Buhara’da kalmış olan Çalalardan tekrar Yahudiliğe dönmek isteyen hiç kimse olmamış. O zamana kadar onların Yahudilikle olan bağları artık iyice zayıflamış durumdaymış. Sovyet hâkimiyetinin Buhara’ya yerleşmesinden sonra din önemini kaybetmiş. Dinî ayrım ortadan kalkmış, buna karşılık etnik ayrım hâlâ kullanılmaya devam etmiş. Zamanla Çalalar; Tacikler ve Özbekler içinde tamamen asimile olmuşlar.


Avram Ishakov, Buhara’nın en eski sinagoglarından birinin hahamı. Sinagog, 16. yüzyılda yapılmış. Kendisi aynı zamanda Yahudi mezarlığının sorumlusu, 2019

Buhara Yahudilerine gelince

1793’te Rabbi Yosef Maman adlı Faslı bir Yahudi, Buhara’ya geldiğinde onların farklı adetleri olduğunu görmüş. Şulhan Aruh’u (Yosef Karo tarafından 16. yüzyılda yazılan ve Yahudi yasalarını içeren en kapsamlı katalog) bilmiyorlarmış. Mikveleri yokmuş. Yosef Maman, onlara kullandıkları Persçe din kitabı yerine, Sefarad kurallarına uygun din kitapları vermiş. 1800’lerde Buhara’daki Yahudilerin bir kısmı Belarus’taki cemaatle ilişki kurmaya çalışmışlar. Ayrıca Dünyanın çeşitli yerlerinden din kitapları getirmeyi denemişler. Yerel din adamlarının tepkisiyle karşılaşmışlar. 1827’de Safed’den David B. Hillel (Yahudi bir din adamı ve gezgin), Buhara’ya gitmiş. Onun çalışmaları neticesi Buhara’dan Kutsal Topraklara doğru ilk göç dalgası başlamış. 1827-1868 arasında pek çok Yahudi, şimdi İsrail olan topraklara doğru yola çıkmış. Bunların bazıları hedeflerine varmış, bazıları Çin’de kaybolmuş.
1865-68 arasında Ruslar Taşkent’i (Özbekistan), Hucend’i (Tacikistan), Hokand’ı (Özbekistan) aldığında Rus bölgesine geçebilen Buhara Yahudileri için parlak bir dönem başlamış. 1868-1917 arasında en parlak dönemlerini yaşamışlar. 1917 Rus Devrimi her şeyi değiştirmiş, çünkü serbest teşebbüs sona ermiş ve dinî ibadet yasaklanmış. Özbekistan’ın kuruluş sancıları, Tacikler - Özbekler arasındaki sorunlar, 1920-25’lerde etnik azınlık olarak görülmeleri, Tacikçeye yakın olan lisanları da onlara çok zor zamanlar yaşatmış. Sovyetlerin Buhara’yı ele geçirmesinden itibaren (1920) birçok Buhara Yahudisi Batı’ya kaçmış. Kaçanlardan bazıları İran veya Afganistan’da kalmış, bazıları Batıya geçmiş.


New York’un Queens bölgesinde Buhara Yahudi düğünü 

Günümüzde
1972’den başlayarak tarihteki en büyük Buhara Yahudisi göçlerinden biri gerçekleşmiş. Göç üzerindeki kısıtlamaların azalması neticesinde Özbekistan ve Tacikistan Yahudilerinin pek çoğu İsrail ve ABD’ye göç etmiş. 1980’lerin sonundan 1990’ların başlarına kadar da geri kalan Buhara Yahudilerinin neredeyse tamamı Orta Asya’yı terk etmiş ve ABD, İsrail, Avrupa ve Avustralya’ya yerleşmiş. Bugün İsrail’de yaklaşık 150.000, ABD’de ise 60.000 Buhara Yahudisi yaşamaktadır; Özbekistan’da ise çok az Yahudi kalmıştır.

Kaynaklar:
https://en.wikipedia.org/wiki/Bukharan_Jews
https://en.wikipedia.org/wiki/Chala_(Jews)
https://www.aljazeera.com/features/2015/5/6/uzbekistans-long-persecuted-bukhara-jews
https://www.tabletmag.com/sections/history/articles/history-jews-bukhara-central-asia
https://www.academia.edu/4749714/The_Muslim_Jews_Chala_in_Central_Asia