5 Ağustos 2007´de, 81 yaşında iken kanser hastalığına yenik düşen ve cenazesi Paris´teki tarihi. Notre Dame Katedrali´nde gerçekleşen Kardinal Jean-Marie Lustiger´ in hayatı ve ölümü sembolizm açısından çok zengindi. Polonyalı Yahudi ebeveynlere doğmuş ve savaş sırasında Katolik olarak büyütülmüş olsa da Kardinal, köklerini asla unutmadı.
1926 yılında Paris'te doğan Aaron'un annebabası Polonya asıllı Yahudi idi, Paris'te bir giyim mağazası işletiyorlardı. Alman Ordusu şehre girdiğinde, ebeveynleri, Aaron
ve kız kardeşini saklanabilmeleri için bir Katolik ailesiye verdi. Sonrasında anneleri yakalanıp Auschwitz'e gönderilecekti... 1999 yılında gerçekleşen "Fransa'nın Holokost'u Anma Günü" töreninde, Jean Marie Lustiger (Paris Kardinali sıfatıyla) savaş sırasında kamplara gönderilip öldürülen Fransız Yahudilerinin isimlerini okuyanların arasında yer aldı. Sıra "Giselle Lustiger" adma geldiğinde, durakladı; gözyaşları içinde "annem" dedi. Bu, o sıralarda Fransa'da canlanan antiSemitizm döneminde şok etkisi yarattı.
Aaron, Katolik olmayı seçtiğinde koruyucu ailenin yanında saklanıyordu ve henüz 13 yaşındaydı. Katolik olmayı Nazilerden kaçmak için seçmemişti. Kendi deyimiyle; "hiç kimse, Yahudi dinini değiştirerek Nazilerden ve içinde yaşayacağı travmadan kaçamazdı." Ve bu, onun en tartışmalı gözlemler! arasındaydı: "Yahudi olarak doğdum ve çoğu kişi için kabul edilemez olsa da kalıyorum. Bana göre İsrail'in görevi `goy'lara (Yahudi olmayanlar) ışık olmaktır. Benim umudum bu ve ben Hıristiyanlığın, bunu başarma yolunda doğru bir aracı olduğuna inanıyorum." Özellikle Avrupalı Yahudilerin yok olmaktan kurtulmayı başarmalarının ardından, pek çok haham, onun din değiştirmesini ihanet olarak kabul etti. Kardinalin cevabı ise şöyleydi: "Artık Yahudi olmadığım söylemek, babamı ve annem!, büyükbabamı ve büyükannemi reddetmek gibi bir şey. Auschwitz'te ya da diğer kamplarda katledilen ailemin diğer üyeleri kadar Yahudi’yim. " Kardinal, 1970'lerde Fransa'daki yerleşik antisemitizmin, kendisinin ruhsal bir kriz yaşamasına neden olduğunu, bir biyografi yazarına itiraf edecekti. 1branice öğrendi. Göçmenlik konusunu araştırdı. "Burada yapmam gerekeni bitireceğimi ve İsrail'de yeni bir anlam bulabileceğimi düşündüm," diye izah edecekti... Sonrasında Papa John Paul II, onu Orleans Piskoposu olarak atadı. Daha sonra Paris Kardinali oldu. Jean Marie Lustiger, Papa'ya yakın bir kişilikti. Birlikte, doktriner muhafazakarlığı paylaştılar ve aynı zamanda totaliterlikle savaştılar. Cenazesi Notre Dame Katedrali'nde gerçekleşen Kardinal Lustiger için törende, Yahudiler için okunan Kadiş duası söylendi.
*Yahudi dinine göre ölenin arkasından okunan dua.
Simon Says’in National Public Radio sitesinde kaleme aldığı yazıdan derlenmiştir.