Birleşik Krallık tarihinin en uzun süre hizmet eden hükümdarı Kraliçe II. Elizabeth’in Eylül 2022’de 96 yaşında vefatından sonra, en büyük oğlu Prens Charles, İngiltere’nin yeni hükümdarı oldu. İşte Kral III. Charles, Yahudiler ve İsrail ile ilgili altı gerçek...

Kral bir Haham tarafından sünnet edildi
Kral III. Charles’ın İngiltere’deki Yahudilerle ortak bir yanı var. Kral, tanınmış bir doktor ve Londra’nın önde gelen mohel’lerinden (Yahudi ritüeline göre sünnet eden kişi) biri olan Haham Jacob Snowman (1871-1959) tarafından sünnet edildi.
Kraliyet ailesinde sünnet geleneğinin; Almanya’da doğan İngiltere Kralı I. George’un, Alman soylularının oğullarını mohel’ler tarafından sünnet ettirme geleneğini onlardan ithal ettiği 1700’lerin başlarına kadar uzandığına inanılıyor. Ancak bazı kişiler bu tarihe itiraz ederek, kraliyet ailesindeki sünnet uygulamasının çok daha yakın bir tarihte başladığını iddia etmekte. Bunun, neden bir gelenek haline geldiği ise tam olarak belli değil. Charles’ın annesi Kraliçe Elizabeth tabi ki oğlu için sadece en iyisini – en güvenlisini istiyordu, bu yüzden Londra Yahudi cemaatinde iyi tanınan Haham Jacob Snowman’i seçmişti...


(Prens) Charles, İsrail Devlet Başkanı Reuven Rivlin ile
Charles, İsrail’i birkaç kez ziyaret etti
Tahtta oturduğu uzun yıllar boyunca İsrail’i hiç ziyaret etmeyen Kraliçe II. Elizabeth’in aksine, oğlu Charles, birkaç kez İsrail’e gitti. 2016’da eski İsrail Başbakanı Shimon Peres’in cenazesi için bulunduğu Kudüs’te duygusal bir ziyaret de gerçekleştirdi. Charles oradayken, Holokost sırasında Yahudileri kurtaran ve Yad Vashem tarafından “Uluslar Arasında Dürüstler” olarak adlandırılan büyükannesi (babasının annesi) Yunanistan Prensesi Alice’in Zeytin Dağı’ndaki mezarını ziyaret etti.
1885’te doğan Prenses Alice, İngiltere Kraliçesi Victoria’nın torun çocuğuydu. Yunanistan Prensi Andrew ile evlendi ve yeni kocasıyla Atina’ya taşındı. Son derece mutsuzdu. 1930’larda Nazizm’in yükselişiyle, üç kızı da ateşli Faşistler oldu ve Nazi yetkilileriyle evlendi. Sadece oğlu Philip (Charles’ın babası), Nazizm’e meydan okudu, İngiltere’ye taşındı ve II. Dünya Savaşı sırasında İngiliz Hava Kuvvetlerinde görev aldı.
Bu süreçte Prenses Alice Atina’da evinde tek başına kaldı; kocası onu çoktan terk etmiş, kendini tamamen içki ve kumar hayatına adamıştı. Prenses Alice, arkadaş olduğu Cohen ailesini Holokost sırasında kendi dairesine taşınmaları için davet etti. Burası Gestapo’nun Atina karargâhının hemen yanındaydı. Hatta Prenses Alice bir kez, sorgulanmak üzere karargâha getirildi, ancak Yahudileri sakladığı gerçeğini açıklamayı reddetti.


5. Dünya Holokost Forumu, Yad Vashem - Kudüs (23 Ocak 2020)

Alice, savaştan sonra Yad Vashem tarafından “Uluslar Arasında Dürüst” seçildi. Dindar bir Hristiyan olan Prenses 1969’da öldü; dileği İsrail’de gömülmekti. İlk başta ailesi talebini görmezden geldi, ancak 1988’de Kraliyet Ailesi, onun Kudüs’te yeniden defnedilmesi için gerekli düzenlemeyi yaptı. Torunu Charles, 2016 yılında büyükannesinin mezarına yaptığı ziyarette İskoçya’da yetişen -en sevdiği- mor çiçekleri getirdi ve mezarına yerleştirdi.
Charles, Dünya Holokost Forumu’na katıldığı 2020’de, İsrail’i tekrar ziyaret etti. Orada, Holokost’tan sağ kurtulanlarla uzun sohbetler yaptı, onların hikâyelerini ilgiyle dinledi.


Charles’ın kişisel kipası
Kral’ın; (önceki unvanı olan) Galler Prensi’nin resmî kraliyet arması ile süslenmiş, altın ve beyaz iplikle işlenmiş mavi kadife bir kipası var.
Kraliyet kipasının ilk görüldüğü yerlerden biri, Britanya Hahambaşısı seçilen Ephraim Mervis’in 2013 yılındaki eriştirme töreni idi. Charles, bir başhahamın eriştirme törenine katılan ilk kraliyet ailesi üyesi oldu.


İngiltere Hahambaşısı Lord Jonathan Sacks ve Prens Charles
İngiltere’nin önde gelen Ortodoks Hahamı ile yakın arkadaş idi
Kral Charles ve Britanya’nın eski Hahambaşısı Lord Jonathan Sacks, topluluk liderleri olarak kamusal görevleri ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirme konusundaki ortak taahhütleri sayesinde sıkça bir araya geldiler ve yakın bir bağ kurdular. Hahambaşı Sacks 2020’de vefat ettiğinde, Charles, arkadaşı ve öğretmeni için övgü dolu duygusal bir konuşma yaptı:
Hahambaşı Jonathan Sacks ve ben, İsrail Devleti’nin kuruluş yılında doğduk, yani tam ‘çağdaş’ idik. Yıllar geçtikçe, onun öğütlerine son derece değer vermeye başlamıştım. Kendisi, güvenilir bir rehber, ilham veren bir öğretmen, gerçek ve sadık bir arkadaştı. Onu, kelimelerin anlatabileceğinden daha çok özleyeceğim…. Bize başkalarını nasıl dinleyeceğimizi ve inançlarımızdan ödün vermeden diğerlerinden nasıl öğreneceğimizi öğretti; bize, ulusun ortak yaşamına katılmaya değer vermeyi öğretti; ve tüm bunlar aracılığıyla, bize, ‘Tanrı’nın Yaratılışının bütünlüğüne ve uyumuna’ saygı duymamız gerektiğini öğretti.”


Holokost kurtulanlarının portrelerini kraliyet koleksiyonuna ekledi
Geçtiğimiz yıl Kral Charles, Buckingham Sarayı’nda sergilenen resmî Kraliyet Sanat Koleksiyonu’na eklemek için, Holokost kurtulanlarına ait yedi tablo sipariş etti. Proje, (o dönemde) Prens’in uzun süredir devam eden, gelecek nesilleri eğitme ve Holokost’un dehşetinin asla unutulmamasını sağlama hedefinin bir parçasıydı.
Charles, bu serginin kataloğu için bir giriş yazısı kaleme aldı: “Her portrenin arkasında yaşanmış bir hayatın, aşkın, kaybın benzersiz bir hikâyesi vardır. Ancak bu portreler, yedi olağanüstü kişiden çok daha büyük bir şeyi temsil ediyorlar. Hikâyeleri asla anlatılmayacak, portreleri asla çizilmeyecek altı milyon masum erkek, kadın ve çocuğun yaşayan bir anıtı olarak duruyorlar. Hayatta kalmayı başaran ve ilerlemiş yıllarına rağmen tanık oldukları akıl almaz vahşetleri dünyaya anlatmaya devam edenlerin olağanüstü dayanıklılığının ve cesaretinin güçlü bir kanıtı olarak duruyorlar. Onlar, bizim neslimiz için -ve aslında gelecek nesiller için- akıl, merhamet ve hakikat terk edildiğinde insanlığın düşebileceği ahlaksızlığın ve kötülüğün derinliklerinin kalıcı bir hatırlatıcısı olarak duruyorlar.”
“Seven Portraits: Surviving the Holocaust” sergisi, Buckingham Sarayı’nda Ocak 2022’de sergilenmeye başladı.


Charles, Hanuka kutlamasında Anne Frank'ın üvey kızkardeşi ile dans ederken

Kraliyet Ailesi için yapılan dualardan etkilendi
İngiltere ve İngiliz Milletler Topluluğu’ndaki Yahudiler her hafta Şabat günü sinagogda, Hükümdarın ve yakın akrabalarının iyiliği için dua ederler. Onlarca yıldır bu, Kraliçe II. Elizabeth’in ve “oğlu Galler Prensi Charles ve tüm kraliyet ailesinin...” refahı için dua etmek anlamına gelmekteydi.

2019’da Buckingham Sarayı’ndaki kraliyet Hanuka partisinde Charles, Britanya’nın Yahudi cemaatini övdü ve duaları için onlara resmen teşekkür etti. “Bu teşekkürü, özel ve kişisel bir bakış açısıyla söylüyorum; çünkü, İngiliz sinagoglarının yüzyıllardır, haftalık dualarınızda ailemi hatırlamasından derinden etkilenerek büyüdüm. Ve siz benim ailemi hatırladığınız gibi biz de sizi anıyor ve kutluyoruz.”
II. Elizabeth’in Eylül 2022’deki ölümünden sonra İngiltere’nin Hahambaşısı Ephraim Mirvis, Kraliçe için şunları söyledi: “Olağanüstü saltanatı boyunca, ülkeyi zarafet, haysiyet ve alçakgönüllülükle idare etti. Seçkin liderlik ve topluma özverili bağlılık konusunda küresel bir rol model oldu ... Her hafta sinagogda Onun refahı, esenliği ve bilgeliği için dua ettik ve bizi asla hayal kırıklığına uğratmadı.”

Kaynak:
Aish.com