Haber Fotoğrafı: Ankara, Anıtkabir


İnsanları belirleyen simgeleri olduğu gibi, şehirlerin de vardır. Her şehrin yaşamış olduğu acı tatlı hikâyeleri vardır. Ve bu hikâyelere tarih boyunca tanıklık etmiş, kültürlerinde önemli roller üstlenmiş yapıları, anıtları bulunur. Dünyanın neresine giderseniz, önce, zamanla o şehirlerin sembolü haline gelmiş bu yapıları görmek, ziyaret etmek istersiniz. Mimari ve kültürel değerleri ile bulundukları şehirlere bir anlam katan bu simge yapılar birçok filme ve edebi esere de konu olmuşlardır.
Gelin dünyadaki bu yapıların bazılarına bir göz atalım.



Ester Almelek

Ankara, Anıtkabir
Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli simgelerinden biri, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün naaşının yattığı, Ankara’nın en güzel tepelerinden birine yapılmış mozoledir. Anıtkabir’in yeri, mimari özellikleri, esrarengiz ve biraz hüzünlü havasının da, bu eseri daha da ilgi çekici bir yapı haline getirmiştir. Anıtkabir’in inşaatı 1943 yılında başladı ve 10 yıl sürdü. Ankara caddelerinde yapılan son derece anlamlı ve güzel bir törenin ardından Anıtkabir 10 Kasım 1953’te, Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden 15 yıl sonra resmî olarak açıldı. “Anıtkabir’in Ötesi Atatürk’ün Mezar Mimarisi” adlı kitabın yazarı Christopher S. Wilson Anıtkabir’i “Atatürk’ün Mimari temsili” olarak yorumluyor.



New York, Özgürlük Anıtı
Roma mitolojisinde yer alan özgürlük tanrıçası Libertas’tan esinlenerek yapılan, kaidesi ile birlikte 93 metreyi bulan heykelin tacındaki 7 sivri uç, 7 kıtayı temsil ediyor ve elinde, üzerine Amerika Bağımsızlık Bildirgesi’nin tarihinin yazıldığı bir tablet tutuyor. ABD’nin kuruluşunun 100. yılı vesilesiyle Fransa tarafından hediye edilen Özgürlük Heykeli Parisli sanatçı Frédéric-Auguste Bartholdi tarafından tasarlanarak, parça parça New York’a getirilmiştir. Heykelin iç kısmındaki taşıyıcı çelik iskele ise Eyfel Kulesini yapan Gustave Eiffel tarafından yapılmıştır. New York Limanı’nda Amerika’ya ayak basan mültecileri karşılayan “meşalesi olan güçlü kadın, sürgünlerin annesi olarak” bilinen Özgürlük Heykeli’nin kaidesinin iç duvarında Yahudi asıllı Emma Lazarus’un “Yeni Colossus” adlı şiiri yer alıyor:
Bana yorgunlarınızı, fakirlerinizi verin
Özgürce nefes almaya özlem duyanlarınızı
Aşırı dolu sahillerinizin sefil çöplüğü,
Fırtınaların attığı evsizleri bana gönderin
Işığımla altın kapımı aydınlatıyorum!



Paris, Eyfel Kulesi
Paris Kulesi olarak da bilinen Eyfel, Fransız Devriminin 100. yıldönümünde düzenlenen dünya fuarı için tasarlandı. 320 metre yüksekliğindeki kule, 41 yıl boyunca dünyanın en yüksek binası olarak yerini korudu. Günümüzde ise Fransa’nın en yüksek 5. yapısı konumunda olan Eyfel, yılda 7 milyon ziyaretçisi ile, dünyanın parayla en çok ziyaret edilen anıtı unvanına sahip.
İlk önce Barselona’da 1888 Dünya Fuarı için yapılması planlanan kule, bu fikrin reddedilmesi nedeniyle, Paris Fuarının giriş kapısı olarak inşasına 1887’de başlanarak 1889’de tamamlandı. Eyfel Kulesi’nin 1909’da sökülmesi planlanıyordu. Ancak, kule iletişim için çok uygun yükseklikte olduğundan radyo anteni olarak kullanılmasına karar verildi. Projenin isim babası Gustave Eiffel, kulenin mimarları ise Stephen Sauvestre ve Emile Nouguier’dir. Bazı sanatçılar devasa bir sokak lambasına benzetirken, bir fabrika bacası gibi Paris’in görsel itibarını zedeleyeceğini ileri sürenler oldu.
Yazar Guy de Maupassant sürekli Eiffel Kulesi’nden nefret ettiğini dile getirip, her gün kulenin içinde yer alan kafeye gidiyor, nedeni sorulduğunda ise “Paris’te Eiffel’in görülmediği tek yer burası” diyormuş. Kulede zaman zaman intihar olayları da yaşanıyor ve şimdiye kadar kayıtlara geçen 400 intihar vakası gerçekleşti. İntiharların önüne geçmek için platformların çıkış noktalarına demir parmaklıklar yapıldı.



Rio de Janeiro, Kurtarıcı İsa Heykeli
Dünyanın yeni yedi harikasından biri olan Kurtarıcı İsa Heykeli, Corcovado Dağı üzerinde yer alır. 1922’de Brezilya’nın kuruluşunun 100. yılı şerefine başlatılmış ve 12 Ekim 1931’de resmî törenle açılmıştır. Bu devasa heykel 30 metre yüksekliğindedir, kaidesi de 8 metredir. Toplam ağırlığı 635 ton olan heykelin açılmış kollarının genişliği ise 28 metredir. Heykelin projesini Heitor Silva Costa tasarlamış, Fransız heykeltıraş Paul Landowski 5 yıl içerisinde hayata geçirmiştir. Yapımında inşaat malzemesi olarak beton, üzerinde katman olarak da sabun taşı kullanılmıştır. 16. Yüzyıldan beri Brezilya’nın merkezî dini Hristiyanlıktır ve dünyadaki en fazla Roma Katoliği Brezilya’da bulunmaktadır. Ülke nüfusunun %74’ü olarak belirlenmiştir. Heykelin temelinde 150 kişiyi alabilen bir şapel bulunmaktadır.
2019 yılında ülkenin güneyinde yer alan Encantado şehrine 43 metre yüksekliğinde yeni bir İsa heykeli yapıldı. Bu heykelin fikir babası, 2021 mart ayında, Covid-19 hastalığı sonucu hayatını kaybeden siyasetçi Adroaldo Conzatti’dir.



Moskova, St. Vasil Kilisesi
Rusya’nın kazandığı zaferleri kutlamak için yaptırılan, Saint Vasil Katedrali’nin, her biri savaşlardaki zaferleri temsil eden 8 kubbesi var. İlk yapıldığı dönemlerde som altından olan kubbeler, 1670 yılında farklı renklere boyanıyor. Kremlin Sarayı’nın hemen yanında bulunan St. Vasil Katedrali günümüzde müze olarak hizmet veriyor.

Kahire, Keops Piramidi
Mısır’ın Gize kentinde bulunan üç büyük piramidin en eskisi ve en büyüğü olan Keops Piramidi aslında Kral Khufu için bir anıt mezar olarak inşa edilmiş. Günümüzde 152 metre yüksekliğinde olmasına rağmen 9 metre kadarını erozyon nedeniyle kaybettiği söyleniyor. 4000 yıl kadar dünyanın en yüksek yapısı olma özelliğini taşıyan ve 2,3 milyon kireç taşından oluşan piramidin yapımı M.Ö 2540 civarında başlamış ve tahminlere göre 23 yıl kadar sürmüş. Taşların nasıl taşındığı, nasıl yerleştirildiği ve genel olarak bu yapının nasıl oluşturulduğu konusunda birçok hipotez olsa da henüz gizemini koruyor.


Şehir simgeleri neden bu kadar güçlüdürler
Şehir simgeleri başka bir deyişle, ikonları neler anlatıyorlar bizlere? Onlar sadece fiziki bir yapı olarak değil, duygusal bir anlamı, bulunduğu şehir ile ilintili bir hikâyesi varsa, güçlü bir simge olabiliyor. Örneğin Eiffel Kulesi, Romantik Paris şehrini çok iyi sembolize ediyor. Binlerce evlenme tekliflerine şahit olan kuleden, aşıklar gün batımını izliyor, Özgürlük Abidesi de New York şehrinin kimliğine, özgürlük ve misafirperverlik değerlerine tercüman oluyor. Roma’daki Colesium, antik şehrin tarihteki önemli yerini ve ihtişamını gözler önüne seriyor. Aynı şekilde, Atatürk’ün kabri bir türbe, bir tapınak değildir. O, Türk ulusunun emperyalizme karşı verilen ulusal kurtuluş savaşının simgesidir. Bazı şehir ikonlarının güçlü ifadelerinin olması, devasa mimari yapılarına bağlı değildir. Los Angeles’teki basit “Hollywood” tabelası ne çok şey çağrıştırıyor ziyaretçilerine; Amerikan film dünyasının parlak yıldızlarını, görkemli davetlerini ve ünlü Oscar Showlarını.

Dünyadaki bazı şehirlerde gezmek, bir müzede ya da bir sanat galerisinde gezmekten farksızdır. Şehirlerin ikonik yapılarını yakından tanımak, havasını solumak müthiş bir ayrıcalıktır, harika hissettirir insanı.