Haber fotoğrafı: Ünlü fotoğrafçı Zbigniew Libera
Yeniden üretim ve taklit mantığı ile çalışan sanatçılardan biri olan Polonyalı Zbigniew Libera’nın 2002-2003 yıllarında ürettiği “Positives” (Pozitifler) isimli seri, çarpıcı bir örnektir. Libera, “Pozitifler” serisi için yirminci yüzyılın en yüklü acı ve yıkım öykülerini içeren ikonlaşmış fotoğraflardan ilham alarak onları yeniden üretmiştir. Yahudi soykırımına ait toplama kampı fotoğraflarından Che Guevera’nın ölü bedenini gösteren son fotoğrafa kadar bilinen çok sayıda fotoğrafın taklidini ürettiği seriden bu kitapta örnek verebileceğimiz fotoğraflardan biri de Nepal adlı çalışmasıdır. Libera’nın Nepal çalışmasının orijinali, Vietnamlı fotoğrafçı Nick Ut’un 1972 yılında bir Vietnam köyünde çektiği ve 1973 yılında Pulitzer ödülü̈ aldığı The Terror of War (Savaşın Terörü) adlı fotoğraftır. Yirminci yüzyılın fotografik ikonlarından biri olan The Terror of War, Vietnam Savaşı sırasında Vietnam’ın güneyine yapılan napalm saldırısı sonucu ağır yaralanan (vücutlarında yanıklar oluşan) çocukların, Vietnam’ın kuzeyine sığınmak üzere kaçışlarını göstermektedir. Nick Ut’un fotoğrafı ana akım medya tarafından dünya geneline ulaştırılmış, sayısız yerde gösterilmiş, kesilerek büyütülmüş, birçok kez de farklı bağlamlarda kullanılmıştır. Günümüzde hâlâ çok sık atıf yapılan bu fotoğraf, çağın acılarını tarif eden temsillerden biri olmuştur.
The Terror of War (Foto: Nick Ut, Napalm Girl, 1972)
Libera’nın eserinde fotoğrafı yalnızca bir medyum olarak değil, bir bellek aracı olarak da görmek mümkündür. Libera, bir anlamda kendi kuşağının hafızasına kazınan fotografik sahneleri çok büyük ebatlarda tekrar ederek onlara sahip olmuştur. Bu fotoğraflarda rol alan karakterlerin yüzünde mutlu ifadeler göze çarpar. Ancak buradaki ifadeler kayıtsız neşeden uzak bir durumu tarif etmektedir. Bu fotoğraflarda serinin başlığını hak eden bir hava hâkimdir ve Libera, bu fotoğrafların orijinallerinde olan acı yüklü ruhu adeta tersine çevirir.
Foto: Zbigniew Libera, Nepal, 2003
Libera hazırladığı seriyi şu şekilde açıklar: “Biz daima belleğe kabul edilen nesneler ile ilgileniriz, nesnelerin kendileriyle değil. Görüntülerin getirisi olan bu görme, hatırlama ve olaylara temas etme biçimini bu seride kullanmak istedim. Bu zararsız sahneler (Pozitifler) acımasız orijinallerine geri dönüşü tetikler.”
Sanatçı için postmodern sürecin en anlamlı kazançlarından biri olduğunu söyleyebileceğimiz yeniden üretim esprisi, izleyicinin dikkati ile beslenir. Ancak verilen örneklerden de görülebileceği gibi yirminci yüzyıl izleyicisi bir bakıma görsel doygunluk ve yorgunluk sürecine girmiştir. Bu durum günümüzde de devam etmektedir. Bu nedenle postmodern süreçte alegorik canlandırmaları yapılan görüntüler o güne dek gösterilmemiş ya da çarpıtılmış olana dikkat çeker.