Babamın Battaniyesi”



SARA ŞAHİNKANAT İstanbul’da doğdu. Üsküdar Amerikan Kız Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümünden mezun oldu. Kısa süre tercümanlık ve uzun yıllar reklamcılık yaptı. Önce yeğenleri, sonra oğlu Tan’a beğendirmek için yazmaya başladığı resimli kitapları artık başka çocuklar için yazıyor. Yapı Kredi Yayınları’ndan “Yavru Ahtapot Olmak Çok Zor”, “Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kız’dan?”, “Bilgi Avcıları Gizli Görevde-Beyoğlu Macerası”, “Üç Kedi Bir Dilek”, “Üç Kedi Bir Canavar”, “Annemin Çantası”, “Babamın Battaniyesi”, “Maymun Kral”, “Mevsimlere Güzelleme” isimli kitapları çıktı.

Sara Şahinkanat ve Ayşe İnan’dan harika bir kitap daha. Bu defa, Haziran ayı ve Babalar Günü’ne çok uygun. “Annemin Çantası” kitabından tanıdığımız iki kardeş bu kez evde babaları ile vakit geçirir. Sara Şahinkanat’ın bilindik melodik dilinin yanı sıra, sevilen diğer kitapları gibi çocukların çok heyecanlanacağı sürprizli göndermeler de mevcut. Özellikle “Üç Kedi Bir Dilek” kitabını bilenler, “Piti, Pati, Pus” severler bu kitaptaki sürprizlere de bayılacak.

 

Geçen ay “Annemin Çantası” kitabınızda paylaştığımız gibi, şimdi de “Babamın Battaniyesi” adlı hikâyenizin kısa bir özetini alabilir miyiz sizden?
Bu hikâyede sadece basit bir battaniye ile bile nasıl uzun süre yaratıcı oyunlar oynanabileceğinin de fikirlerini görüyoruz. Hem, çocuklarla hep anneler ilgilenecek değil ya. Bu keyfi biraz da babalar yaşasın, değil mi? Kendi çocukluğumuzda her evde oynanan oyunları çağrıştırmasıyla, önceki nesillerde nostaljik duygular yaratacak “Babamın Battaniyesi”, günümüzün modern ve sevgi dolu ailelerine keyifli vakit geçirtmek için öneriler sunan sıcacık bir kitap.

Çocukların ellerinde tutarak okudukları resimli kitapların varlığının, dijital çağımızda daha çok önem kazandığını söylersek, sizce de doğru olur mu?
Olmaz mı?! Artık ekran olmadan yaptığımız faaliyetler o kadar azalmaya başladı ki. Özellikle pandemide evde geçirilmesi zorunlu olan zaman yüzünden 0-8 yaş aralığındaki çocukların bile ekran süreleri aşırı arttı. Oysa uzmanlar onların hem zihinsel açıdan, hem fiziksel açıdan yetişkinlerden çok daha olumsuz etkilendiklerine dair çokça uyarıyordu bizleri. Hele 0-3 yaş için ekranın, dikkat bozukluğu ve otizmi tetiklediğine, mavi ekranın uyku kaçırdığı için biyolojik gelişimlerini olumsuz etkilediğine dair uyarılar çok bilinir olmuştu. Ekran öyle bir şey ki, çok kısa sürede ciddi bağımlılık yaratıyor ve bir yerden sonra ekran dışı yapılabilecek tüm faaliyetlerin de yerini alıyor. Günümüz ergen ve gençlerinin yaşadığı psikolojik ve sosyal sorunlar giderek artıyor ve uzmanlar bunu çoğu zaman sosyal medyanın etkilerine bağlıyor. O yüzden çocukların, anneleri, babaları ve diğer herkesle birlikte geçirecekleri göz göze, diz dize ekransız nitelikli zaman günümüzde kesinlikle daha da önem kazandı.


Babaların çocuklara kitap okuması önemli mi?
İlginç araştırmalar var. Kim okursa okusun çok olumlu etkileri biliniyor. Ama Melbourne Üniversitesi’nde Prof. Sharon Goldfeld’in yaptığı bir araştırma var. Yarısına babaların, diğer yarısına annelerin kitap okuduğu 2 yaş çocuklar, 4 yaşa gelene kadar gözlemleniyor. Ve hepsinde hızlı gelişim olmasına rağmen babaların kitap okuduğu çocuklar az farkla dil gelişiminde öne geçiyor. Sebebi net olmasa da sonucu gözlemlenmiş. Yani babalar küçüklere kitap okusun lütfen.